Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Sosyal Hizmet








 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Feminist Yöntem


8 Mart Dünya emekçi Kadınlar Günü Sosyal Hizmet Türkçe ve Sosyal Hizmet İngilizce Bölümlerinin ortaklaşa düzenlediği çevrim içi bir söyleşi ile kutlandı. Uzman Psikolog ve öğretim görevlisi Leyla Soydinç’in davetli olduğu “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Mor Çatı Deneyimi” başlıklı söyleşinin moderatörlüğünü Doç. Dr. Anıl Al-Rebholz üstlendi.


Hem yerel yönetimlerde hem de sivil toplum kuruluşlarında kadına karşı şiddetle mücadele ve ruhsal travma alanlarında gönüllü ve profesyonel tecrübesi olan konuşmacı Leyla Soydinç kadına yönelik şiddetle mücadelede feminist deneyimin altını çizmek gerektiğini anlattı.  Konuşmacı çok farklı kökenlerden gelen kadınların, sosyo-ekonomik olarak ayrıcalıklı oldukları durumlarda bile, aynı şiddete maruz kalabileceğini göz önüne alarak şiddetin sistematik boyutunun vurgulanması gerektiğini belirtti. Leyla Soydinç 1990’da kurulan Mor Çatı Vakfı ve Feminist Kadın Sığınağı deneyimini Türkiye’de 1980 sonrası öncelikle büyük şehirlerde bilinç yükseltme grupları ile ortaya çıkan 2. Dalga feminizmin tarihsel gelişmesi ve 1990’lı yıllarda kadın mücadelesinin çeşitlenmesi ve 2000’li yıllarda 3. Dalga feminizmin ortaya çıkması bağlamında değerlendirdi. Buna göre 1987’de feministler tarafından düzenlenen Dayağa Karşı Feminist Yürüyüş şiddetle mücadele mekanizmaları arayış ve talebinde bir dönüm noktası olarak görülmesi gerektiğini belirtti.

Şiddet mağduru kadınlar ile feminist bir çalışma yönetimi geliştirmenin önemini vurgulayan Leyla Soydinç, merkezlerine başvuran kadınlarla önce bilinç yükseltme grupları içinde şiddetin dinamiklerinin konuşulduğunu anlattı. Şiddete maruz kalan kadınlarla özellikle hiyerarşisiz, göz hizasında bir ilişki kurulduğunu belirten Soydinç, sığınakların bu anlamda bir barınma yeri olarak değil kadınların ihtiyaç duydukları desteklere ulaşabilecekleri ve güçlenme süreçlerini başlatabilecekleri bir yer olarak görülmesi gerektiğini savundu.

Şiddetle mücadelede Mor Çatı vakfının bir baskı grubu gibi çalışarak politika üretmek ve var olan politikalara feminist bir müdahale geliştirmeyi amaçladığını belirten Soydinç, İstanbul Sözleşmesinin bu anlamda aslında tüm kazanımların bir garantisini oluşturduğunu, kadına yönelik şiddetle mücadelede devletin etkin rolünü öngördüğünü anlattı. Soydinç, devletin aile odaklı sosyal politikalarının kadına yönelik şiddeti ikinci plana attığını vurguladı. Bu çerçevede şiddete maruz kalan kadınlarla ilgili güvenilir veri ve istatistiklere de ulaşılamadığını tespit etti.

Kadına karşı şiddet davalarının görüldüğü hukuksal süreçlerde de Soydinç, faillere cesaret verildiğinin altının çizerek cezasızlık halinin erkekleri daha da yüreklendirdiğini ve kadına yönelik işlenen suçların son 10-15 yılda hem reel olarak oranlarının arttığını hem de kamuda oluşan bir farkındalık sonucu bu ihlallerin daha görünür hale geldiğini kaydetti.

Feminist Mücadelenin örgüt kültüründen 2. Ve 3. Dalga feminizmlere, İstanbul sözleşmesinden, kadına yönelik şiddetle mücadelede yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları dinamiğine kadar farklı temaların dile getirildiği söyleşiye Sosyal Hizmet Türkçe ve İngilizce ve Sosyoloji bölümü öğrencilerinin yansıra Dr. Öğretim Üyesi Nurten Elkin, Dr. Öğretim Üyesi Derya Kavgaoğlu,  Dr. Öğretim Üyesi Yonca Güneş Yücel, Dr. Öğretim Üyesi Emrah Tuncer, Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Aydın, Dr. Betül Çolak, Öğretim Görevlisi Fatma Sıla Ayan ve diğer öğretim üyeleri katıldı.

8 mart