Zaman, dünya üzerinde üretimini yapamadığımız birkaç şeyden biridir ancak önemi pek çokları tarafından anlaşılmamaktadır. Oysa zaman paha biçilemez bir kaynaktır. Durmadan akar, toplanamaz, depolanamaz ve tekrarlanamaz. Bu nedenle insanlar için zamanı etkili bir şekilde yönetmeyi öğrenmekten daha önemli bir şey yoktur.
Zaman yönetimi, bireylerin sahip oldukları her dakikayı amaçları doğrultusunda verimli ve etkin bir şekilde kullanmaları anlamına gelmektedir. Zamanı doğru yönetme konusu insanların zamanı daha verimli kullanma ihtiyacı ile ortaya çıkmıştır ve 1970’lerden itibaren tartışılagelmektedir.
Ancak insanlar, sahip olduğu zamanın önemini yeterince algılayamamakta ve zamanı iyi yönetememektedir. Bu nedenle hemen hemen herkes zamanın yetmediğinden, hiçbir şeye zamanlarının kalmadığından şikâyet eder.
Peki, kontrolümüz dışında ilerleyen zamanı nasıl lehimize çevirebiliriz?
Kendinize sürekli "Şu anda zamanımı en iyi nasıl kullanabilirim?" diye sorun. “Ne yaparsam yapayım, yeterli zamanım olmayacak!” düşüncesinden uzak durun. Hedefler belirleyin. Makul beklentiler içinde olun (ve kimsenin mükemmel olmadığını unutmayın). Enerjinizi öncelikle en önemli şeylere yönlendirin. Ertelemeyin (asla bugün yapabileceğiniz şeyi yarına bırakmayın). Büyük bir işi daha küçük parçalara bölün. Zamanınızdan çalanlara “hayır” demeyi öğrenin.
Zamanın etkin ve verimli kullanımının şartı, iyi yönetilmesidir. Unutmayın ki son derece önemli bir kaynak olan zamanı iyi yönettiğimizde; verimliliğimiz artar, stresimiz azalır, kendimize olan güvenimiz artar ve hedeflerimize ulaşmamız daha kolay olur!
“Hayatı sever misiniz?” diye sordu Franklin ve devam etti “O zaman, zamanınızı israf etmeyin. Çünkü zaman hayatın ana maddesidir.”
Arş. Gör. Semanur OKtay
