Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Sağlık Yönetimi








 Sağlık Kurumları ve Karbon Ayak İzi


Yaşamımız boyunca gerçekleştirdiğimiz üretim ve tüketim faaliyetleri nedeniyle dünyada bir iz bırakırız. Tükettiğimiz gıdalar, giysiler, ısınma ve ulaşım için kullanılan kaynaklar ve tüm bunların neden olduğu atıklar düşünüldüğünde bu iz pek de küçük değildir. Bıraktığımız bu iz başta ekolojik sistemler olmak üzere sosyo-kültürel ve ekonomik sistemleri de etkilenmektedir.


Ekolojik ayak izi sürdürülebilir kalkınma için kullanılan göstergelerden birisidir. Karbon ayak izi ise ekolojik ayak izinin bir türü olup; ürüne ait yaşam döngüsünün her aşamasında ortaya çıkan karbondioksit (CO2) salınımı olarak tanımlanır. Birincil (doğrudan) ve ikincil (dolaylı) olarak ikiye ayrılır. Karbon salınımını arttıran en büyük nedenlerden birisi fosil yakıtlardır. Fosil yakıtlar yenilenemez ve yakıldığında karbon salınımı yayarlar. Ayrıca doğal ekosistemlerin bozulması ile birlikte atmosfere salınan sera gazları da başlıca etmenlerdendir. Bilim insanları sera gazındaki yoğunluğun nedenini havadaki CO2 oranının artmasına bağlamıştır. Bu nedenle sanayileşme ve buna bağlı insan faaliyetleri karbon salınımında başrolde bulunuyor.
 
Sağlık kurumları enerji yoğun yerlerdir ve büyük miktarda kaynak tüketmeleri nedeniyle yüksek oranlarda atık üretirler. Hastane temelli sağlık hizmetleri, büyük miktarlarda sera gazı emisyonu üretir. Sağlık hizmetlerinin karbon ayak izini, atık ve enerji kullanımını azaltmak doğrudan eylem gerektirir.
 
Yapılan araştırma sonuçlarına göre Avustralya'da sağlık hizmetlerinin karbon ayak izi, 2014 yılında ülkenin sera gazı emisyonlarının %7'sini oluşturuyordu. Japonya’da da durum benzerlik gösterdi ve toplam sağlık harcamalarının oluşturduğu sera gazı emisyonları yurt içi emisyonların %4,6 sını oluşturuyordu.
 
Son yıllarda “gezegen sağlığı” kavramı ön plana çıkmış, ortak faydaları teşvik etme ihtiyacına vurgu yapılarak küresel halk sağlığı iyileştirilmiştir.  Bununla birlikte “Gezegen Sağlığı” ve “Çevresel Sürdürülebilirlik” kapsamında artan sağlık harcamalarının olumsuz çevresel etkilerinin kapsamlı bir şekilde ölçülmesine ihtiyaç vardır. Küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonları (GHGE) açısından her ülkedeki sağlık sistemi önemli bir etkiye sahiptir, ancak bu konuda genel bir bilgi eksikliği olduğu görülmektedir ve bu bilgi eksikliğini gidermek için yapılan araştırmalar devam etmektedir.
 
Unutulmamalıdır ki geleceğin hastaneleri hem kendi karbon ayak izlerini azaltarak hem de hizmet ettikleri toplumlardaki bireyleri etkileyerek iklim değişikliğinde önemli etkiler oluşturabilir.
 
                                                                      
                                                                                                          Arş. Gör. Gözde Tetik
                                                                                                                                                                                                                               Sağlık Yönetimi