2021 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, dünya genelinde sağlık sektöründeki çalışanların %70'ini kadınlar oluşturuyor. Ancak, üst düzey yönetim ve liderlik pozisyonlarındaki kadın oranı, hala çok düşük seviyelerde… Özellikle hastane yöneticileri ve sağlık politikası belirleyicileri arasında kadınların oranı %25 civarında.
Kadınların sağlık sektöründe yönetim kademelerindeki temsili, toplum sağlığının iyileştirilmesinde kritik bir yerde. Kadınların liderlik ettiği sağlık politikalarının, hizmetlerinde daha eşitlikçi bir yaklaşımın benimsenmesine yardımcı olacağına olan inanç her geçen gün artmakta. Bu anlamda, sağlık sektöründe kadın temsili, sadece bir eşitlik meselesi değil, aynı zamanda sağlık hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi için de önemli bir adım.
Kadınların sağlık alanında yönetim kademelerinde temsilini engelleyen başlıca engeller şu şekilde sıralanabilir;
-
Kadınların genellikle bakım ve destek sağlayan rollerle ilişkilendirildiği toplumsal cinsiyet rolleri ve stereotipler,
-
Kadınların kariyerlerinde belirli bir noktaya kadar yükselmelerini sağlayan ancak daha yüksek kademelere geçmelerini engelleyen görünmeyen bir bariyer olan cam tavanlar,
-
Erkeklerin liderlik özelliklerinin daha değerli kabul edildiği bir iş ortamıyla örneklendirilebilecek iş yerinde cinsiyet ayrımcılığı ve önyargılar,
-
Kadınların sağlık sektöründe yönetim kademelerinde daha fazla yer alabilmesi için hükümetler ve sağlık kuruluşları tarafından güçlü cinsiyet eşitliği politikalarının ve destek mekanizmalarının oluturulmaması…
Bu engellerin aşılması, yalnızca kadınların hak ettikleri liderlik rollerine ulaşmaları için değil, aynı zamanda sağlık sistemlerinin daha etkili ve adil bir şekilde işlemesi için de kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, sağlık sektöründe kadınların yönetim kademelerinde daha fazla yer alabilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliği, eğitim fırsatları ve politika değişikliklerine ihtiyaç vardır.