ÇOCUĞUN ÇEVRESİ İLE TEMASSIZLIĞINA YOL AÇIYOR
Dijital teknoloji kullanım alanlarının çocukların dış mekân oyun alanlarını kullanım sıklığını giderek azalttığını söyleyen Öğr. Gör. Kerigan, “Bu nedenle dış mekân oyun alanlarının kullanım süresinin azalarak, teknolojik cihazlarda oyuna ayrılan sürenin artması çocukların akranları ile olan yüz yüze iletişiminin ve grup oyunlarının azalmasına yol açmaktadır. Bununla birlikte dijital teknoloji kullanımı çocukların fiziksel olarak fazla enerji harcamalarını gerektirmeden bireysel zaman geçirmelerine neden olmakta, çocukların pasif alıcılar olmalarına ve çocuğun çevresi ile temassızlığına yol açmaktadır” ifadelerini kullandı.
Kerigan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çocukların, aynı zamanda bilişsel düzey becerileri açısından teknolojik cihazlarla erken yaşlarda tanışmış olmaları, gün içerisinde fazla zaman harcamaları, düşük kaliteli ve uygunsuz içerikler izlemeleri, bilişsel işlevlerini (dürtü kontrolü, öz düzenleme, zihinsel esneklik, diğerlerinin düşüncelerini ve duygularını anlama becerisi) olumsuz yönde etkilemektedir. Çeşitli araştırmalara göre, teknolojik cihazların aşırı kullanımın sadece bilişsel düzey becerinde değil aynı zamanda sosyal bir varlık olan çocukların işbirliği, yardımlaşma, paylaşma ve empati becerilerinin gelişimini olumsuz yönde etkilemekte, yapmış oldukları herhangi bir faaliyet karşısında motivasyonlarını azaltmakta ve sorumluluk alma becerilerini etkileyerek çocukların duygusal gelişimlerin risk altına girmesine neden olmaktadır.”