Toplum Sağlığını Güçlendirmeye Yönelik Kapsamlı Düzenleme
“Taşınabilir Otomatik Şok Cihazı Hakkında Yönetmelik”, sağlık kuruluşu dışındaki ani kalp durmalarına müdahalede zaman kaybının önüne geçmeyi hedefleyen ulusal bir çerçeve oluşturuyor. Yönetmelik; kamu kurum ve kuruluşlarından özel sektör işletmelerine, toplu taşıma araçlarından geniş kitlelerin bulunduğu kamusal alanlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Sağlık Bakanlığı, ani kalp durmalarında profesyonel sağlık ekipleri olay yerine ulaşana dek geçen sürenin kritik önem taşıdığını vurgulayarak, bu düzenlemenin ölüm ve kalıcı sakatlık riskinin azaltılmasına doğrudan katkı sağlayacağını belirtiyor.
Cihaz Standartları Netleşti: OED’lerde Ulusal Uyum Zorunluluğu
Yönetmelikte OED cihazlarında bulunması zorunlu asgari özellikler ayrıntılı biçimde tanımlandı. Buna göre cihazların:
-
Göğse yapıştırılan pedler aracılığıyla kalp ritmini analiz eden,
-
Gerektiğinde otomatik şok verebilen tam otomatik sistem içermesi,
-
Türkçe ve İngilizce sesli komut desteğine sahip olması,
-
Batarya durumu, konum bilgisi ve EKG verilerini OED-Net’e aktarabilmesi
zorunlu hale getirildi. Ayrıca tüm cihazların Bakanlık Ürün Takip Sistemi’nde (ÜTS) kayıtlı olması gerekecek. Bu standartlar, cihazların güvenilirliğinin artırılması ve acil durumda kullanıcı hatasını en aza indiren bir yapının yaygınlaştırılmasını amaçlıyor.
OED-Net ile Ulusal Takip Ağı Kuruluyor
Yönetmelikle birlikte OED cihazlarının izlenmesi amacıyla OED-Net adı verilen ulusal bir kayıt sistemi kuruluyor. OED edinen kurum ve kişiler, cihazın seri numarası, konumu ve yerleşim bilgilerini 30 gün içinde sisteme kaydetmekle yükümlü olacak.
Ayrıca cihazların kullanımı sonrası oluşan veriler saklanarak ilgili il sağlık müdürlüklerine teslim edilecek. Bu uygulama, ülkedeki tüm OED’lerin güncel durumunun takip edilmesini, bakım süreçlerinin izlenmesini ve cihazların sürekli kullanıma hazır halde tutulmasını sağlayacak.
EK-1 ile Belirlenen Zorunlu Alanlar: Aşamalı Uygulama Başlıyor
Yönetmeliğin eki olan EK-1 listesi, OED bulundurulmasının zorunlu olduğu alanları yıllara göre kademeli biçimde tanımlıyor. Tabloya göre:
2026 yılı sonuna kadar OED bulundurması gereken yerler:
-
Havalimanları ve havaalanları
-
10.000 kişi üzeri kapasiteye sahip spor salonları ve stadyumlar
-
Büyük alışveriş merkezleri
-
Geniş katılımlı spor alanları ve yüksek yoğunluklu kapalı tesisler
2027 yılı sonuna kadar:
-
100 yatak üzeri konaklama tesisleri
-
100 ve üzeri öğrenci kapasiteli yurtlar
-
Aynı kampüste 200 ve üzeri çalışanı olan kurumlar
-
Büyük ölçekli ibadethaneler ve toplu kullanım alanları
2028 yılı sonuna kadar:
-
Benzin istasyonları
-
Şehir içi ve şehirler arası yolcu taşımacılığı yapılan bazı alanlar
-
Yüksek yoğunluklu deniz ve kara ulaşım terminalleri
Kampüsler İçin Yeni Yükümlülükler ve İGÜ FTR Bölümü Açısından Önemi
EK-1 kapsamında 200 ve üzeri öğrenci veya çalışanı bulunan kampüsler, 2027 yılı sonuna kadar OED bulundurmakla yükümlü olacak. Bu düzenleme, üniversite kampüslerinde sağlık güvenliği standartlarını yükseltmeyi hedefliyor.
İstanbul Gelişim Üniversitesi FTR Bölümü açısından yönetmelik, yalnızca üniversite yerleşkesindeki sağlık donanımının güçlendirilmesiyle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda eğitim içeriklerinin güncellenmesini de gerektiriyor. OED’nin fizyoterapi uygulamalarıyla ilişkili acil müdahale süreçlerinde önemli bir araç olması nedeniyle, öğrencilerin bu alandaki bilgi ve beceri düzeylerinin artırılması akademik programlar açısından da önem taşıyor.
Yürürlük Tarihi ve Uygulama Sürecinin Yönetimi
Yönetmelik 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girecek olup, uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Sağlık Bakanlığı yetkili olacak. Bu süreçte kurumların cihaz temini, kayıt işlemleri ve kullanıcı eğitimlerini zamanında tamamlaması bekleniyor.
Sonuç: Acil Müdahale Kapasitesini Artıran Ulusal Bir Adım
OED kullanımının standardize edilmesi, kayıt altına alınması ve kamusal alanlarda yaygınlaştırılmasına ilişkin yeni yönetmelik, Türkiye’nin ani kalp durmalarına müdahalede
uluslararası standartlara yaklaşmasını sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Düzenlemenin, toplum sağlığının korunmasına yönelik kapsamlı ve sürdürülebilir etkiler yaratması bekleniyor.
Linkler: