20 Eylül 2021 Pazartesi
Hareketsiz yaşam tarzını değiştirmek bizim elimizde!
Covid-19 virüsü, toplumda yaşayan her bir bireyin hayatında küçümsenmeyecek değişimler yarattı. Bulaşması solunum yolu ile gerçekleşen koronavirüs, sadece solunum sistemi hastalıklarına değil aynı zamanda kas-iskelet sistemi, kardiyovasküler sistem ve sinir sisteminin etkilendiği birçok hastalığa doğrudan veya dolaylı olarak zemin hazırlamaktadır.
Dünyanın her bir köşesinde uygulamaya konan karantina süreçleri, herkesin yaşam stili tarzlarını kökünden etkiledi. Gerekmedikçe evden çıkmamak, evden çalışmak, fazla kişi ile temasa geçmemek ve benzeri gibi çeşitli sosyal izolasyon yöntemleri her birimizin hayatının kaçınılmaz bir parçası haline geldi. Geçmiş yıllarda gelişen teknolojik inovasyonlar nedeni ile normalden ‘daha hareketsizleşen’ hayatlarımız, pandemi sürecinde ‘inaktif yaşam stili’ tarzına dönüşmüş bulunmakta. Günümüzde artık bu sorun, halk sağlığı sorunu olarak ele alınmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, bu yaşam tarzını geliştirmek ve hatta değiştirmek bizlerin elindedir.
Sağlıklı bireyler için düzenli yapılan fiziksel aktiviteler ve egzersiz programlarının hem çeşitli fiziksel vücut sistemleri hem de psikolojik sağlık üzerine küçümsenmeyecek olumlu etkilerinin olduğu kanıtlanmıştır. Bir egzersiz reçetesi oluşturulurken; bireye özgü olması, yani kişinin yaş, boy, kilo ve diğer sağlıkla ilişkili fiziksel parametrelerinin göz önüne alınarak hazırlanması ve bunlara göre uygulanması gerekmektedir. Bunların beraberinde kronik rahatsızlığı olan bireyler mutlaka doktorlarına danışarak bu egzersiz programlarını uygulamalıdırlar. Kişinin hobileri, alışkanlıkları ve yapmayı sevdiği şeyler göz önüne alınırsa, bireyin aktif yaşam tarzına adaptasyonu ve devamlılığı daha kolay olmaktadır. Sağlıklı bireyler için düzenli olarak yapılan orta şiddette (en yüksek kalp hızının %50-70’i) aerobik egzersizlerin bağışıklık sistemini desteklediği yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Aerobik egzersizler; yürüyüş, koşu, yüzme veya bisiklete binme gibi kardiyovasküler sistemin dayanıklılığını geliştiren aktivitelerdir. Haftada 3-5 gün arasında ve 30-60 dakika süresince yapılabilir. Bunun yanında kuvvet ve esnekliği sağlayan egzersizlerde egzersiz reçetesine eklenebilir. Bu tür egzersizler evde yapılmak için çok uygun olup, haftada 2-4 gün uygulanabilir. Bu tür egzersizler evde yapmak için çok uygundur, kuvvetlendirme egzersizleri için 8-12 tekrar ve germe egzersizleri için 30 saniye, 10 set olarak haftada 2-4 gün uygulanabilir. Büyük kas gruplarını içeren egzersizlerin tercih edilmesi önemlidir.
Böylelikle evde kalınan süre boyunca da bireylerin fiziksel olarak aktif kalması sağlanabilir. Ayrıca evde yapılan bulaşık, yerleri süpürme, silme veya bahçe işleri; fiziksel aktivite olarak sayıldığından evde kolaylıkla tercih edilebilecek aktivitelerdendir.
1948 DSÖ Tüzüğü’nde sağlığın tanımı şu şekilde yapılmıştır. Yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması durumu değil, fiziksel, sosyal ve ruhsal refah durumudur. Bu refah durumlarına ulaşabilmek için aktif olmanın yararları göz ardı edilmemelidir. Covid-19 enfeksiyonunun olarak taşıdığı riskleri önlemek veya kolay atlatmak için aktif yaşam tarzını her birimizin alışkanlık haline getirmesi gerekmektedir. Böylece toplum olarak ve hatta dünya nüfusu olarak daha sağlıklı günler bizleri bekliyor olacaktır.
Hazırlayan
Arş.Gör. Ayşem Ecem Özdemir