Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Önerileriniz için   İGÜMER
 Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon (İngilizce)








 Gebelik ve Doğumda Fizyoterapinin Görünmeyen Gücü


Öğr. Gör. Büşra Sayir anlatıyor:


Önce Kendimden Bahsedeyim

Ben Öğr. Gör. Büşra Sayir, İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümünde öğretim görevlisi olarak görev yapıyorum. Fizyoterapist kimliğimle birlikte kadın sağlığı, pelvik taban rehabilitasyonu ve gebelik-doğum fizyoterapisi alanında akademik ve klinik çalışmalar yürütüyorum.
Bilimsel merakım, gebelik döneminde annenin bedeninde yaşanan olağanüstü değişimleri anlamaya ve bu süreçte fizyoterapinin sağladığı katkıları ortaya koymaya yöneldi.

Gebelik: Vücutta Büyük Bir Dönüşüm

Gebelik, yalnızca bir bebeğin dünyaya geliş yolculuğu değil; aynı zamanda annenin vücudunun büyük bir dönüşüm yaşadığı olağanüstü bir dönemdir. Bu süreçte diyaframın hareket kapasitesi azalır, omurga yüklenir ve bağ dokuları gevşer. Tüm bu değişimler anne adayında bel ve sırt ağrısı, nefes darlığı, ödem ve postür bozuklukları gibi şikâyetlere yol açabilir.

En Sık Görülen Sorunlar

Gebelik sürecinde karşılaşılan yaygın fizyolojik ve biyomekanik problemler şunlardır:

  • Bel ve pelvik ağrılar
  • Diastazis rekti
  • Karpal tünel sendromu
  • Pes planus
  • Dolaşım problemleri ve varisler
  • Nefes darlığı

Bu sorunların normalleştirilmemesi gerektiğini vurguluyorum. Doğru egzersiz programlarıyla hem doğumun daha kolay olması hem de bu problemlerin azaltılması mümkündür.

Egzersizle Gelen Kolaylık

Gebelik döneminde diyafram nefesi, pelvik taban egzersizleri, karın duvarı aktivasyonu ve doğru postür çalışmaları, annenin doğuma hazırlanmasında temel taşlardır.
Diyaframın doğru kullanımı, doğum sırasında bebeğin itilmesinde kritik rol oynar” diyerek egzersizin yalnızca bedeni değil, doğum sürecini de hazırladığını vurguluyorum.

Doğumda ve Sonrasında Fizyoterapi

Doğum sadece kas gücü değil, aynı zamanda zihinsel bir süreçtir.
Mitchell ve Jacobson gevşeme teknikleri sancıların şiddetini azaltarak doğumu daha yönetilebilir kılar.
Doğum sonrası dönemde ise fizyoterapi desteği daha da önem kazanır. Pelvik taban, solunum ve dolaşım egzersizleri, annenin toparlanmasını hızlandırır ve uzun vadeli sağlık sorunlarının önüne geçer.

Benim için gebelik ve doğum fizyoterapisi, yalnızca bir mesleki alan değil, aynı zamanda kadın sağlığına dokunmanın en özel yollarından biri.

Egzersiz ve doğru beden farkındalığı, hem anneyi doğuma hazırlar hem de sonrasında sağlıklı bir iyileşme süreci sunar. Bu, anne ve bebek için en değerli yatırımdır.