Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Dil ve Konuşma Terapisi








 Otizm Spektrum Bozukluğu’nda Dil-Konuşma ve İletişim Becerileri


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Öğretim Görevlisi Betül Özsoy Tanrıkulu 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü’nde otizm spektrum bozukluğunda dil-konuşma ve iletişim becerileri hakkında bilgiler aktardı.


Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) Nedir?
 
Sosyal iletişim ve etkileşim becerilerindeki şiddetli yetersizlikler ve sınırlı, tekrarlayıcı davranışlarla karakterize olan otizm spektrum bozukluğu (OSB), gelişimin erken dönemlerinde ortaya çıkan nöro-gelişimsel bir bozukluktur (American Psychiatric Association/APA, 2013). "Spektrum" terimi, otizmli bireylerin sahip olabileceği çok çeşitli semptomları, becerileri ve bozulma düzeylerini ifade eder. OSB, bireyleri farklı şekillerde etkiler ve bunlar hafiften şiddetliye kadar değişebilir. Otizmli bireyler, sosyal etkileşimle ilgili zorluklar gibi bazı semptomları paylaşır, ancak semptomların ne zaman başladığı, ne kadar şiddetli olduğu, sayısı ve diğer sorunların olup olmadığı konusunda farklılıklar gösterirler. Semptomlar ve şiddetleri zamanla da değişebilmektedir.

OSB'nin davranışsal belirtileri genellikle gelişimin erken dönemlerinde ortaya çıkar. Çoğu çocuk 12 aydan 18 aya kadar veya daha erken aylarda semptomlar gösterir. Bakış, vokalizasyon, jestler, ortak dikkat gibi sözel olmayan sosyal iletişim ve taklit ile nesneyle oyun gibi sözel olmayan sosyal etkileşim becerilerinde görülen yetersizlikler, erken dönem OSB belirtileri arasında yer almakta (Zwaigenbaum, Bryson ve Garon, 2013) ve OSB olan çocukların bu özellikleri, onları tanılamada birer ölçüt olarak değerlendirilmektedir.
 
OSB İletişim Becerilerini Nasıl Etkiler?
 
"Otizm" kelimesinin kökeni Yunanca’da "öz" anlamına gelen "autos" kelimesinden gelir. OSB olan çocuklar genellikle kendi kendine olmayı tercih eder ve başkalarıyla başarılı bir şekilde iletişim ve etkileşim kurma becerilerinin sınırlı olduğu özel bir dünyadalarmış gibi görünmektedirler. İletişimsel niyetlilikte ciddi sınırlılıklar gösterirler. OSB olan çocuklar, dil becerilerini geliştirmekte ve başkalarının onlara ne söylediğini anlamakta güçlük çekebilirler. Jest ve mimikler, göz teması ve yüz ifadeleri gibi sözel olmayan iletişim davranışlarını da anlama ve kullanmada zorluk yaşarlar. OSB olan çocukların iletişim kurma ve dili kullanma yetenekleri, bilişsel ve sosyal gelişimlerine bağlıdır. OSB olan bazı çocuklar çok sınırlı konuşma becerilerine sahipken; bazıları konuşma veya dil kullanarak iletişim kuramayabilir. Bazı otizmli çocuklar ise, zengin sözcük dağarcığına sahip olabilir ve belirli konular hakkında ayrıntılı olarak konuşabilirler. Bu çocukların genellikle konuşmanın ritmi ile ilgili sorunları vardır. Ayrıca beden dilini ve farklı ses tonlarının anlamlarını anlayamayabilirler. Birlikte ele alındığında, bu zorluklar OSB olan çocukların başkalarıyla, özellikle de kendi yaşlarındaki akranlarıyla etkileşim kurma becerilerini olumsuz olarak etkiler.

OSB' olan çocuklarda sıklıkla bulunan bazı dil kullanımı ve davranış kalıpları şöyledir:

-Tekrarlayan veya katı bir dil           

Çoğunlukla, konuşabilen otizmli çocuklar hiçbir anlamı olmayan veya başkalarıyla yaptıkları konuşmalarla ilgisi olmayan şeyler söylerler. Örneğin, bir çocuk sayılarla ilgili olmayan bir konuşma sırasında tekrar tekrar birden beşe kadar sayabilir. Veya bir çocuk duyduğu sözcükleri sürekli olarak tekrarlayabilir (ekolali). Anında ekolali, çocuk birisinin söylediği sözcükleri tekrarladığında ortaya çıkar. Örneğin, çocuk bir soruya aynı soruyu sorarak yanıt verebilir. Gecikmiş ekolalide, çocuk duyduğu sözcükleri daha sonraki bir zamanda tekrarlar. Örneğin, Çocuk ne zaman bir şey içmek istese “İçecek bir şey ister misin?” diyebilir. OSB olan bazı çocuklar tiz veya melodik bir sesle konuşabilir veya robota benzeyen monoton, duygudan uzak bir konuşma kullanabilirler.

-Kısıtlı ve sabit ilgi alanları            

Bazı otizmli çocuklar, aynı konu hakkında iki yönlü bir konuşma yapamasalar bile, ilgilerini çeken bir konu hakkında derinlemesine bir monolog sunabilirler.

-Tipik olmayan, düzensiz dil gelişimi           

OSB olan birçok çocuk, bazı konuşma ve dil becerilerini geliştirir, ancak bu gelişim tipik bir dil gelişim düzeyinde değildir ve ilerlemeleri genellikle düzensizdir. Örneğin, bazı OSB’li çocuklar, ilgi alanındaki belirli bir konuda çok hızlı bir şekilde güçlü bir sözcük dağarcığı geliştirebilirler. Bazıları beş yaşından önce okumaya başlayabilir, ancak okuduklarını anlamayabilir. Genellikle başkalarının konuşmalarına karşılık vermezler ve kendi isimlerine tepki vermeyebilirler.

-Sözel olmayan dil becerilerinde güçlük           

OSB olan çocuklar genellikle bir nesneyi işaret etmek gibi anlamlı jestleri kullanamazlar. Çoğunlukla göz temasından kaçınırlar. Sözlü dil becerilerini geliştirmek için anlamlı jestler veya diğer sözel olmayan beceriler olmadan, OSB olan birçok çocuk duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını karşı tarafa iletmede başarısız olurlar.
 
OSB'deki Dil ve Konuşma Sorunları Nasıl Ele Alınır?
 
Bir doktor, çocuğun OSB ya da başka bir gelişimsel bozukluğu olduğundan şüphelenirse, çocuğu genellikle dil ve konuşma terapisti de dahil olmak üzere çeşitli uzmanlara yönlendirir.  Dil ve konuşma terapisti, çocuğun iletişim kurma ve dil becerisinin kapsamlı bir değerlendirmesini yaparak, uygun bir terapi programı oluşturur ve bu konuda aileye de rehberlik eder. OSB olan çocukların iletişim becerilerini geliştirmelerini sağlamak, tam potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olmak için çok önemlidir. Pek çok farklı yaklaşım bulunmakla birlikte, en iyi müdahale programı erken dönemde okul öncesi yıllarda başlar ve çocuğun yaşına ve ilgi alanlarına göre uyarlanır. Ebeveynler ve çocuğa bakım veren kişiler, çocuğun dil gelişimine erken dönemde dikkat ederek bu hedefe ulaşma şansını artırabilirler. Tıpkı küçük çocukların yürümeden önce emeklemeyi öğrendikleri gibi, çocuklar da sözcükleri kullanmaya başlamadan önce söz öncesi dil becerilerini geliştirirler. Bu beceriler, iletişim kurmalarına yardımcı olmak için göz teması, ortak dikkat, birliktelik, jestler ve mimikler, afektler ve diğer seslendirmeleri kullanmayı içerir. Bu beceriler bir dil ve konuşma terapisti tarafından değerlendirilerek uygun bireysel terapi yaklaşımları içinde ele alınır.

Öğr. Gör. Betül ÖZSOY TANRIKULU