Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Dil ve Konuşma Terapisi








 Dil ve Konuşma Terapisi Kulübü “Çocuklarda Oyun ve Oyun Terapisi” Konulu Online Semineri Google Meet Üzerinden Gerçekleştirdi


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Dil ve Konuşma Terapisi Kulübü tarafından 08.04.2021 tarihinde “Çocuklarda Oyun ve Oyun Terapisi” konulu online seminer düzenlendi.


Online seminere konuşmacı olarak Dr. Aziz ZORLU davet edildi. Konuşmacı sözlerine başlamadan önce Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Arş. Gör. Rumeysa Nur AKBAŞ, Zorlu’nun özgeçmişinden kısaca bahsederek online semineri başlattı. Etkinlik Dr. Aziz ZORLU’nun oyun terapisi hakkında verdiği faydalı bilgiler ile devam etti.

Dr. Aziz ZORLU sözlerine şu şekilde başladı: “Garry Landreth, oyun terapisi konusunda yaşayan en büyük duayen isimlerden birisidir. Diyor ki; kuşlar uçar, balıklar yüzer, yetişkinler konuşur, çocuklar oyun oynar. Çocuğun hayatında oyunun yerini ve önemini bu şekilde ifade ettiğini düşünüyorum. Çünkü oyun, çocukların fiziksel, zihinsel, duygusal ve dil gelişimi için önemli katkılar sağlayan bir araçtır.“ açıklamalarıyla oyun terapisi uyguladığı çocuklardan örnekler vererek sözlerini pekiştirdi.

Oyunun çocuk için öneminden bahseden Dr. Aziz ZORLU, “Oyun, çocuğun özgüvenine de katkı sağlar. Bu anlamda çocuğun sadece fiziksel ve bilişsel gelişimine değil duygusal gelişimine de önemli katkılar sağladığını söyleyebiliriz. Oyun, çocuğun dünyayı tanımasını, içinde yasadığı hayatı kavrayarak, gerçek ile gerçek olmayanı ayırt edebilmesini sağlar. Çocuğun okul hayatı için gerekli becerileri edinmesini de sağlamaktadır. Aynı zamanda çocuğun kaygı, korku, kızgınlık, suçluluk, hayal kırıklığı gibi duygularının üstesinden gelmesinde oyunun önemli bir etkisi vardır. Çocuklar günlük hayatın getirdiği gerilimlerden de oyun aracılığı ile kurtulabilmektedirler. Oyun, saldırganlık gibi toplum tarafından kabul görmeyen birikmiş enerjinin boşalmasına da fırsat sağlamaktadır. Çocuk için oyun, balık için su gibidir. Araştırdığım kaynaklarda yazan bilgiye göre, bir çocuk 6 yaşına gelene kadar 15.000 saatten daha fazla bir zamanını oyunda geçirmekteymiş. İngilitere, Londra’da yapılan bir çalışma sonucunda çocukların ¾’ünün bir hapishane mahkumundan daha az bir zamanını açık havada geçirdiği tespit edilmiştir. Bu durumun en büyük nedenleri arasında, şehirleşme ve teknolojideki gelişmeler sayılabilir. Maalesef ki birçok ebeveyn çocuğun oyun oynamasını zaman kaybı olarak görmektedir. Stuart Brown’un da dediği gibi, bir şeyin amacı o şeyi yapmaktan daha önemliyse o zaman o şey muhtemelen bir oyun değildir. Çocuğa dışarıdan dayatılan şey oyun değildir. Oyun; çocuğun kendi içinden kaynaklanan, doğal faktörlerle doğal bir şekilde başlattığı, sürdürdüğü, istediği anda ertelediği, durdurduğu etkinliklerdir. Oyun sırasında çocuk rahat ve güven içinde olduğu izlenimini verir ve diğer etkinliklere göre daha düşük bir stres düzeyi içindedir.” sözlerinden sonra kendisinin oluşturmuş olduğu oyun terapisi odasını gösterdi.

Konuşmasının devamında klinisyenlerin çocukları iyileştirmek için oyunu kullanmaya başladıklarını belirten ZORLU, ”Klinisyenler çeşitli oyun terapi yaklaşımları geliştirmişlerdir. Birçok oyun terapi kuramında çocuklarda çeşitli yaşlardaki ruhsal ve davranışsal sorunlarının tedavisinde oyun kullanılmaktadır. Oyunun çocukta iyileştirici bir etkisi olduğu varsayılmıştır. Oyun terapisinin çocuklarda iyileştirici etkisinin 0,8 olduğu tespit edilmiştir. Bilimsel araştırma literatüründe bu oran güçlü bir etki diye geçmektedir. Ebeveynlerle çalıştığımız Filial Terapilerin ise 1,12 iyileştirici etki oranı ile en güçlü etkiye sahip olduğu görülmüştür.”

Son olarak çocuklarda oyun terapisinin neden kullanıldığı hakkında biligler aktaran ZORLU, “Çocukların kelime hazineleri zayıftır, yetersizdir. Çocuklar kendi sorunlarını ifade etme konusunda yetersiz olmalarına karşın yetişkinler sorunlarını anlatarak ifade edebilmektedirler. Bu yüzden çocuklar oyun ve oyuncak üzerinden kendilerini daha iyi ifade edebilmektedirler. Aslında oyun çocuğun dili, oyuncukları da kelimeleridir. Böylece oyun terapisi ile, çocukların sorunlarının anlaşılması fırsatı sağlanmış olur. Küçük yaştaki çocuklarla iletişim kurmak zordur. Oyun, küçük yaştaki çocuklarla iletişim kurma konusunda yardım sağlamaktadır. Oyun terapileri psikolojik müdahale yöntemleri içerisinde hem en uzun geçmişe sahip hem de etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır.” ifadesinde bulundu.

Dr. Aziz ZORLU, seminere katılım sağlayan öğrencilerden gelen soruları yanıtladıktan sonra konuşmasını sonlandırdı. Dil ve Konuşma Terapisi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Emrah TÜNCER, katılımları için Dr. Aziz ZORLU’ya teşekkürlerini sundu.