Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Çocuk Gelişimi








 “Ebeveyn Tutumlarının Ergenlik Dönemindeki Çocuklar Üzerindeki Etkisi”


İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Elemanlarını Öğr. Gör. Buse Kerigan’ın konuşmacı olduğu Çatalca İMKB MTAL/Çatalca Arif Nihat Asya MTAL okulları velilerine düzenlenen “Ebeveyn Tutumlarının Ergenlik Döneminde Çocuklar Üzerindeki Etkisi” konulu seminer gerçekleştirilmiştir.


Bir çocuğun uzun bir yolculuk olan eğitim sürecindeki her türlü başarısı geniş bir yelpazedeki değişkenlerden etkilenmektedir. Bu değişkenler içerisinde yer alan özellikle aile hayati bir role sahiptir. Aile, çocuklar üzerinde önemli etkisi olan bir paydaş konumunda yer almaktadır. Çocuğun sosyal becerilerini, kişisel özelliklerini ve birçok değerleri kazandığı kritik bir çevre olan aile, ilk iletişimin başladığı yer olarak büyük bir öneme sahiptir. Bu iletişim süreci içerisinde çocukların dâhil olacağı karşılıklı bir etkileşiminden bahsedilebilmesi için anne babaların sağlıklı bir çocuk yetiştirme tutumuna sahip olmaları gerekmektedir.

Çocuklarla anne babalar arasındaki ilişkiler, çocuğun içinde doğup büyüdüğü aile ortamı anne ve babaların kendi aralarındaki ilişkilerden, çocuğun beklentilerine uygun bir çocuk olup olmaması durumundan, aile içerisindeki çocuk sayısından, çocuğun cinsiyeti ve karakteristik özelliklerinden, ailenin sosyoekonomik durumu ve kültürel özellikleri gibi pek çok etken tarafından belirlenmektedir. Anne-babaların uygulamaları veya davranışları çocuğun belirli bir durumda göstermiş olduğu davranışa karşı sergilenirken; anne-baba tutumları, çocuğun farklı durumlarına karşı gösterilen tavır olarak tanımlanabilir. Çocuğun gelişiminin büyük ölçüde biçimlendiği çocukluk yıllarında anne babaların çocuklarına karşı uyguladıkları tutumlar önem kazanmaktadır. Tutum en geniş anlamıyla; kişilerin belli bir insana, gruba, nesneye veya olaya yönelik olumlu ya da olumsuz bir biçimde düşünmesine, hissetmesine ya da davranmasına yol açan oldukça kalıcı yargısal bir eğilim olarak tanımlanmaktadır.

Eğitim içerisinde; Otoriter Anne-Baba Tutumu, Korumacı Anne-Baba Tutumu, Fazla Hoşgürülü Anne-Baba Tutumu, Dengesiz Anne-Baba Tutumu, Reddedici Anne-Baba Tutumu ve Demokratik Anne-Baba Tutumlarından bahsedilmiştir.

Otoriter Anne-Baba Tutumu içerisinde; bu tutumu benimseyen anne babalar katı bir disiplin anlayışına sahiptir. Çocuklar, katı bir disiplin durumunun hakim olduğu, duygusal destek ve ilginin yetersiz bulunduğu aile ortamı içerisinde yetişmektedir. Çocuktan mutlak bir itaat beklenmektedir. Bu ebeveynlik tutumuyla büyüyen çocukların özsaygılarının düşük, kaygı düzeylerinin yüksek olduğu ve genelde okul içerisinde ve sosyal çevresinde uyum sorunları yaşadıkları görülmektedir. Ayrıca, bu aile ortamında büyüyen çocuklarda öfke gelişimi ve dışa yönelim sorunları gözlenmektedir. Korumacı Anne-Baba Tutumu içerisinde; cocuğa gerektiğinden fazla kontrol ve özen gösterilmesi sonucunda aşırı bağımlı, güvensiz, duygusal kırıklıkları olan bir kişilik gelişmektedir. Çocuğun ruhsal ve fiziksel beceri gelişimi sürekli korumacı bir tavırla engellenmekte, özerk düşünce ve özgüven geliştirmesine de engel olunmaktadır. Anne-babanın aşırı koruyuculuğu çocuğun okul başarısını ve okula uyumunu da etkilemektedir. Ayrıca, bu aile ortamında büyüyen çocuklarda utangaçlık problemi görülmektedir. Fazla Hoşgürülü Anne-Baba Tutumu içerisinde; çocuk sıcak bir ilgi ve kabul görmesine rağmen, çocuğa sınırlama getirme veya çocuğun kontrolü konularında bir eksiklik söz konusudur. Gevşek veya tutarsız bir disiplin yaklaşımıyla çocuğun genelde istenmeyen davranışları görmezden gelinmektedir Bu tutuma sahip aileler; çocukların istek ve davranışlarına karşı her zaman kabullenici ve olumlu bir tutumla yaklaşmaktadırlar. Cezadan kesinlikle kaçınmakta ve zaman zaman da hoşgörü adı altında çocukları ihmal etmektedirler.

Dengesiz Anne-Baba Tutumunda; bu tutuma sahip anne babalar, bir gün hoşgörü ile karşılanan davranışı, bir diğer gün cezalandırmakta, çocuklarından bir şey yapmasını istediklerinde ve ceza verdiklerinde de nedenini açıklamamaktadırlar. Sürekli dengesiz ve kararsız tutum içinde olan anne-baba kendi tutarsızlıklarını çocuklarına da aktarmakta ve sürekli tutarsız davranış ve tutumlarla karşı karşıya kaldığı için çocuk da şaşırmakta; korkular, kuruntular ve ilgiyi üstüne çekecek sorunlar çıkarmaktadırlar. Reddedici Anne-Baba Tutumunda; Çocuğun bedensel ve ruhsal gereksinimlerini karşılamayı aksatarak, ona düşmanca duygular beslemek olarak tanımlanabilir. Reddedici anne-baba tutumunda çocuğa sevgi, merhamet, sıcaklık ve şefkat verilmez. Bu anne-baba tutumunda çocuk genellikle hiç beğenilmez ve her yaptığı devamlı eleştirilir. Çocuğun iyi ve olumlu yönlerinden çok, çocuğun devamlı kötü ve olumsuz yönleri üzerinde durulur. Demokratik Anne-Baba Tutumunda ise; aile içinde sağlıklı bir iletişim kurulmakta ve çocuğa duygusal bir destek sağlanmakta olup çocuğun gelişmesine yardımcı olunmaktadır. Bununla birlikte disiplinli bir ortamda, çocuğun belirli standartlara ulaşması sağlanmaktadır. Aileler sorun odaklı ve mantıklı bir şekilde çocuğun etkinliklerine rehberlik etmektedirler. Demokratik bir aile ortamında büyüyen çocukların, ebeveynlerinin değerlerini içselleştirerek olumlu gelişim ve uyum özellikleri gösterdikleri, sosyal-duygusal yeterliklerinde ve duygularını düzenlemede daha iyi oldukları gözlenmiştir. Esnek ve sıcak demokratik ebeveyn tutumu bir çocuğun sosyal, bilişsel, ahlaki ve duygusal gelişiminde en yararlı tutum olarak kabul görmektedir.

Eğitim içerisinde ebeveyn tutumları değerlendirildikten sonra aile içi iletişimde nelere dikkat edilmesi gerektiği, ergenlik dönemdeki çocuklarla hangi iletişim ağının kurulması gerektiği üzerinde durulmuştur. Çocuklarla iletişim kurarken sen dili yerine ben dilinin kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Aile içerisinde kurulan iletişimin kaliteli olması açısından, etkin dinleme ve empati kurma süreçlerinin öneminden bahsedilmiştir. Aile içi iletişimde doğru bilinen yanlış iletişim türlerine değinilerek oturum sonlandırılmıştır.

igü
 
 Kaynaklar: 
 
Aydoğmuş, K. (2001). Çocuklarda Uyum ve Davranış Bozuklukları (9. Baskı). Ana-Baba Okulu. İstanbul: Remzi Kitap Yayıncılık.
Budak, S. (2000). Psikoloji Sözlüğü. Ankara:Bilim ve Sanat Yayınları.
Epstein, J. L., ve Sanders, M. G. (2002). Family, school, and community partnerships. In: M. H. Bomstein (Ed.), Handbook of Parenting, Vol. 5: Practical Issues in Parenting (pp. 407- 437). Mahwah, New Jersey: Erlbaum
Karabulut Demir, E., ve Şendil, G. (2008). Ebeveyn tutum ölçeği (ETÖ). Türk Psikoloji Yazıları, 11 (21), 15-25.
Maccoby, E.E. & Martin, J. A. (1983). Socialization in the Context of Family: Parent Child Interaction (Eds.Mussen, P.H. ve Hetherington, E.M.). Handbook of Child Psyhology: Socialition, Personality and Social Development. 1–101. New York: Willey.
Sümer, N., Gündoğdu Aktürk, E., ve Helvacı, E. (2010). Anne-baba tutum ve davranışlarının psikolojik etkileri: Türkiye’de yapılan çalışmalara toplu bakış. Türk Psikoloji Yazıları, 13 (25), 42-59.
Uzuner, Y. (2003). Çocukta Ruh Sağlığı, Uyum Bozukluğu. Ailede Ruh Sağlığı (ed. Y. Uzuner).Eskişehir: Açıköğretim Fakültesi Yayınları, s. 45-56.
Yavuzer, H. (2004). Çocuk Psikolojisi (26. Baskı). İstanbul: Remzi Kitapevi Yayıncılık