Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Çocuk Gelişimi








 2 Nisan Dünya Çocuk Kitapları Günü kutlu olsun


1967 yılından bu yana her yıl Dünyanın en büyük masalcılarından Hans Christian Andersen'in doğum günü olan '2 Nisan Dünya Çocuk Kitapları Günü' olarak kutlanmaktadır.


“Kitaplar Çocuğun Dünyasına Giriş Anahtarıdır” diyen İGÜ SBF Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Elamanı Öğr. Gör. Buse KERİGAN, kitap okumanın önemine değinerek, etkileşimli kitap okumaya vurgu yapmıştır.

‘Eğitim Şart!’ sloganı geçmişten günümüze geniş bir yelpaze içerisine yaşantımızda yer almaktadır. 21.yy dünyasında da her alanda birçok değişiklik olduğu gibi eğitim alanında da sürekli değişlikler olmakta ve gelişmektedir. Eğitim, yaşam boyu devam eden süreçleri içine alan karmaşık bir yapıdan oluşabilmektedir.

Nitekim, bireylerin küçük yaşlardan itibaren istendik davranışlar kazanması için desteklenmesi gerektiği içerisinde bulunduğumuz yüzyılda kabul edilmiş bir görüştür. Erken çocukluk dönemi bireylerin yaşamında en kritik ve dönemeçli süreçleri içermektedir.  Yaşamın temel yapı taşını oluşturan bu dönem, çocukların zihinsel, sosyal, duygusal, dil ve fiziksel alanlarda iç içe geçmiş birbirine bağlı süreçleri desteklemeyi ve geliştirmeyi hedeflemektedir.


Kitaplarla Neden Erken Yaşta Tanışmalıyız?

Eğitim sürecinin başlanmasında ve bireyde istendik davranışlar kazandırılmasında erken çocukluk dönemi önemli bir basamağı oluşturmaktadır. Bu dönem içerisinde yapılacak okuma çalışmaları çocuklarda düşünsel zenginliğin sağlanması konusunda önemli bir role sahip konumda bulunmaktadır. Bu nedenle de kitaplarla erken yaşlardan itibaren tanıştırılmaları gerekliliği savunulmaktadır. Bu dönem içerisinde kitaplar çocuklara farklı gelmekte ve ilgilerini çekmektedir.

0-6 yaş dönemi içerisinde çocukların kitapla ilişkisine bakıldığında farklı özelliklerin önem kazandığı görülmektedir. İlk iki yaş içerisindeki kitaplar ilk kitaplar olarak adlandırılmakta çocukların daha çok çevresinde gördüğü tek figürlerden oluşmaktadır. İki üç yaşta kitaplarla dilini geliştirmeye çalışan çocuk, üç dört yaşta dilin yapısını öğrenmiş olmaktadır. Dört beş yaşta ise dilini iletişim aracı olarak kullanan çocuk kitap çeşitliliğini arttırmış olmakla birlikte, altı yaşında ise geleceğe ait kurgusal kitaplar tercih etmektedir. Çocuklarla birlikte kitaplar incelenmeli, kitap okumanın önemi üzerinde durulmalı çocuklara kitap sevgisi aşılamalı, etkinlikler içerisinde kitaplara odaklanmalıdır. Kitap okumak öğrenim sürecinin bir parçası olup yaşam boyu devam etmektedir.

Kitap okumak çocukların tüm gelişim alanlarını desteklediği gibi onların hayal dünyalarına girmemize izin verdikleri bir süreçtir. Kitaplar sayesinde çocukların günlük hayatta karşılaşabileceği problem durumlarını sunulurken, bilgiler verilir, çevresi hakkında merak ettikleri açıklanır. Hikâye içerisindeki kahramanla özdeşim kurarak kendi çevresindeki bireylerle iletişim kurması kolaylaşabilmektedir.

Yapılan araştırmalar kitap okumanın çocukların farklı gelişim alanları üzerinde önemli ölçüde etkileri olduğunu göstermektedir. Çocukların gelişim alanları, yaş grupları ve ilgilerine göre seçilen hikayelerin okunması, onların gelişim alanlarında var olan kazanımlarını arttırarak dağarcıklarını zenginleştirmektedir. Çocuklar kitaplar vasıtasıyla kendisinden başka insanların, yaşamların, duyguların olduğunu fark edip anlarlar ve bu çocukların sosyal duygusal becerilerini etkilemektedir. Kitap okumanın çocuk üzerinde etkilerini belirleyen önemli faktörlerden birisini de kitap okuma yöntemleri oluşturmaktadır. Bu yöntemlerden birisini de etkileşimli okuma yöntemi oluşturmaktadır.
 
Etkileşimli Kitap Okuma (EKOP) Nedir ?

Etkileşimli kitap okuma yöntemi çocuk ve yetişkin arasında gerçekleşen etkileşime dayalı bir teknik sürecini oluşturmaktadır. Yetişkinin ve çocuğun kitap okuma sırasındaki rollerinin değiştiği bu yöntemde çocuk etkin konuma geçmektedir. Etkileşimli okuma sürecinde yetişkinin sorular sorması, sorulan sorulara çocuklar tarafından cevaplar verilmesi, çocuklarla birlikte incelemeler yapılası çocukların tüm gelişim alanlarını olumlu yönde etkilerken, yetişkin tarafından düzeyleri saptanabilmektedir. Whitehurst ve arkadaşları (1994) tarafından geliştirilen bu yöntem çocuklardan hikâye içerisindeki bir cümleyi tamamlamayı, çocuklara hikâye hakkında sorular sormayı, kahramanlar hakkında sorular sormayı, hikâye ile çocuk yaşantısını ilişkilendirmeyi içermektedir.
Bu yöntemde çocuklara karakterler ve hikayedeki olaylar hakkında soru yöneltmenin yanı sıra, çocuklardan hikâyede geçen bir ifadeyi veya cümleyi tamamlamaları, çocuklardan resimde anlatılan olayları tanımlamaları, resimdeki bir nesneyi göstererek isimlendirmeleri ve öyküyü kendi yaşamlarıyla ilişkilendirmeleri de istenebilmektedir. Etkileşimli kitap okuma yöntemiyle hikâye kitabını çocuk ile birlikte okumak çocuğa hikâye içerisinde gerçek yaşamda karşılaşabileceği duyguları görmesini, karakterlerin tepkilerini incelemesini, özdeşim kurmasını ve kendi duygularını ifade etmesini sağlamaya yardımcı olmaktadır. Hikâye okuma zamanlarını inceleyen araştırmalar doğrultusunda, çocuklarla kitap okumanın ve kitap hakkında konuşmanın çocukları motive ettiği, hikâye hakkında mantık yürütmelerini sağladığı, sonraki anlamalar için temel oluşturduğu belirtilmektedir.