Kongre kapsamında "Life Quality, Depression and Anxiety Levels of Primer Immune Deficient Children’s Parents" başlıklı poster sunuldu. Posterde, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Alerji ve İmmunoloji Kliniği ile birlikte yürütülen, primer immün yetmezlikli çocuklara sahip ebeveynlerin yaşam kalitesi, depresyon ve anksiyete düzeyleri üzerine yapılan araştırmanın sonuçları paylaşıldı.
IPIC Kongresi, Primer İmmün Yetmezlik (PIY) hastalarının dünya çapında iş birliği yapmak üzere hastalar, doktorlar, ilaç endüstrisi ve diğer ilgili paydaşlarla birlikte çalışan uluslararası, kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan International Patient Organisation for Primary Immunodeficiencies (IPOPI) tarafından düzenlenmektedir. IPOPI, dünya genelinde PIY hastalarının farkındalığını artırmayı, erken teşhise erişimi ve optimal tedavileri iyileştirmeyi amaçlayan ulusal PIY hasta örgütlerinin birliğidir ve bu konuda küresel iş birliği aracılığıyla çalışmaktadır. İki yılda bir düzenlenen ve alanının en önemli kongresi olan IPIC, iki yılda bir düzenlenmektedir ve 08-11 Kasım 2023 tarihleri arasında Rotterdam’da gerçekleştirilmiştir.
Sunulan posterde, "Life Quality, Depression and Anxiety Levels of Primer Immune Deficient Children’s Parents" başlıklı, PIY’li çocukların ebeveynlerinin depresyon, kaygı ve yaşam kalitelerinin değerlendirildiği çalışmanın sonuçları paylaşılmıştır. Araştırma sonucunda ebeveynlerin kaygı ve depresyon düzeylerinin yüksek olduğu, annelerin babalardan daha fazla etkilendiği, özellikle kaygının yaşam kalitesini belirgin olarak düşürdüğü gösterilmiştir. Pandemi döneminde olduğu gibi, PIY’li çocukların ebeveynlerin yaşadığı bu hastalık kaygısı nedeniyle çocuklar gerektiği gibi sosyalleşme yaşayamamakta ve aktiviteler konusunda sınırlılıklar yaşamaktadır.
Çocuk Gelişimi İngilizce Bölümü olarak, Çocuk Gelişimi alanında araştırma misyonumuzu doğrudan farklı özel gereksinimi ya da dezavantajı olan çocukların ve ailelerinin ihtiyaçlarının tespitini sağlayarak sürdürmekteyiz. Sonraki hedefimiz somut çözümler de sunabilmektir. Bunun dünya bilim insanlarınca da kabul edilmiş ve paylaşılabilmiş olması bizi daha da sevindirmiştir.