Çocuk Gelişimi Bölümü Başkanı Dr. Öğr Üyesi Nurten ELKİN, sağlıklı bir kentleşme ve Kentte yaşayan insanların sağlıklı ve mutlu bireyler olmasında aldıkları sağlık hizmeti ve bu hizmetin kalitesi büyük önem taşıdığını vurgulanmıştır. Bu noktada sağlık hizmetlerinin etkin ve başarılı sunumunda uygulanacak sağlık politikaları önemlidir. Bireylerin sağlık hizmeti alımlarında kırsal ya da kentsel yaşamda olmaları alacakları hizmetin sunumunda ve kendilerine ulaşmasında da önemli hassasiyetler taşıyabilir. Ulaşım sorunu, hizmete ulaşım güçlüğü gibi. Ülkemizde uygulanan ve reform niteliğinde olan »Sağlıkta Dönüşüm Programı» konusunda bir farkındalık oluşturulması hedeflenmiştir. Sözlerine sağlıklı yaşamak, her bireyin doğduğu andan itibaren sahip olduğu en temel haktır diye devam etmiştir. Sağlık toplumların gelişmişlik düzeyini gösteren en temel yapı taşıdır. Sağlık hizmetleri bireylerin hastalıklardan korunması, hastalıklarının tanı ve tedavisi ile yaşamlarını kendileri devam ettirecek şekilde rehabilite edilmeleri olarak tanımlanabilir. Sağlıkta Dönüşüm Programı reform hareketlerinin genel sonuçlar üzerine etkisi incelendiğinde; sağlık hizmetleri ve sosyo-demografik değerler açısından olumlu yönde gelişmelerin olduğu ancak geliştirilmesi gereken noktalarında olduğu tespit edilmiştir. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın uygulanma esnasında ve sonrasında sağlık harcamalarının arttığına yönelik bulgular elde edilmiştir. “Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık çalışanlarının reform hareketlerine bakış açısı değerlendirildiğinde memnuniyet oranının çalışanlar açısından olumsuz yönde etkilendiği ancak sağlık hizmeti kullanıcılarının bu reform hareketiyle memnuniyet oranlarının arttığı tespit edilmiştir” diyerek sözlerini noktalamıştır.
Çocuk Gelişimi Bölümü Başkan Yardımcısı Buse BULAT, kentte oyun hakkı ve çocukların fiziksel gelişimini sempozyumda ele aldı. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Görevlisi Buse Bulat, “Disiplinlerarası Bağımsız Yaşam, Kent ve Sağlık Sempozyumu” kapsamında gerçekleştirdiği sunumla, kentsel yaşamda çocukların oyun hakkı ve fiziksel gelişim ilişkisini çok yönlü olarak ele aldı. “Kent Ortamında Çocukların Oyun Alanları ve Fiziksel Gelişim” başlıklı konuşmasında Bulat, çocukların gelişimsel ihtiyaçlarının göz ardı edildiği kent planlamalarının, onların fiziksel, sosyal ve psikolojik sağlıkları üzerinde uzun vadeli etkiler yarattığını vurguladı. Sunumunda, çocuk oyun alanlarının sadece eğlence değil, aynı zamanda fiziksel, bilişsel ve sosyal gelişim için vazgeçilmez mekânlar olduğuna vurgu yapan Bulat, "Oyun çocuk için yalnızca serbest zaman etkinliği değil; öğrenmenin, ifade etmenin ve gelişmenin en temel aracıdır. Fiziksel gelişim kadar, çocuğun kişilik yapısının şekillenmesinde ve sosyal kimliğinin oluşumunda da kritik bir rol oynar" ifadelerini kullandı. Çocuk Dostu Şehir Girişimi, İstanbul Oyun Master Planı ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi gibi uluslararası belgelerden örnekler veren Bulat, kent planlamalarında çocukların ihtiyaçlarının öncelikli olarak ele alınması gerektiğini vurguladı. Çocuklara yönelik oyun alanlarının çeşitliliği, güvenliği ve ulaşılabilirliğinin, çocukların sağlıklı gelişiminde belirleyici olduğuna dikkat çekti. Katılımcılardan gelen soruların yanıtlandığı interaktif oturumda, çocukların serbest ve yapılandırılmış fiziksel etkinliklerle desteklenmesi gerektiği; oyun yoluyla dikkat, koordinasyon, dayanıklılık ve sosyal becerilerin geliştiği konularında da önemli bilgiler paylaşıldı. Etkinlik, farklı disiplinlerden akademisyen ve uzmanların kent yaşamına dair bütüncül yaklaşımlar sunduğu verimli bir platform oldu.
Öğr. Gör. Bedriye ÇELİK KANCA, “Kent Çocukları ve Dijital Bağımlılık” başlıklı sunumuyla dijital çağda çocukların teknoloji kullanımı ve dijital bağımlılık konularını ele aldı. Yoğun katılımla gerçekleşen etkinlikte, çocukların gelişimsel dönemlerine uygun teknoloji kullanımına ilişkin önemli bilgiler paylaşıldı. Sunumda, özellikle kent yaşamının çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çekilerek, dijital bağımlılığın hangi aşamada başladığı ve bu sürecin çocuk gelişimini nasıl etkilediği detaylı şekilde açıklandı. Bedriye Çelik Kanca, dijital bağımlılığın yalnızca uzun süre ekran karşısında vakit geçirmekten ibaret olmadığını; aynı zamanda çocuğun sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimini sekteye uğratabilecek boyutlara ulaşabileceğini vurguladı. Çocukların teknolojiyle ilişkilerinin gelişimsel dönemlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini belirten Kanca, ailelere ve eğitimcilere rehberlik edecek önerilerde bulundu. Dijital bağımlılığın önüne geçebilmek için çocuklara alternatif sosyal ve fiziksel etkinlik alanları sunulması gerektiğine dikkat çekti. Sunumda ayrıca şu sorulara yanıt arandı: Dijital bağımlılık nedir? Hangi yaş dönemlerinde daha sık görülür? Hangi davranışlar dijital bağımlılığın habercisi olabilir? Aileler ve eğitimciler hangi noktalarda dikkatli olmalıdır? Sunum sonunda katılımcıların soruları yanıtlanarak, konuya ilişkin interaktif bir tartışma ortamı sağlandı. Etkinlik, dijital çağda çocukları sağlıklı bir şekilde yönlendirebilmek adına farkındalık oluşturmayı amaçladı.
Çocuk Gelişimi Bölümü 4. Sınıf öğrencisi kentleşmede ailenin yeri konusunu içeren sunumuyla etkinliğe katkı sağlamıştır.
Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencileri Kent Ütopyaları Afiş yarışmasında 3. olarak bölümümüzü iyi bir şekilde temsil etmişlerdir.
