Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Beslenme ve Diyetetik (İngilizce)








 Ulusal Kanser Haftası: Sağlıklı Yaşamla Riskleri Azaltmak Mümkün


İGÜ SBF Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. H. Merve Bayram, Ulusal Kanser Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, sağlıklı beslenmenin kanser riskini azaltmadaki rolüne dair önemli değerlendirmelerde bulundu.


Türkiye genelinde 1-7 Nisan tarihleri Ulusal Kanser Haftası olarak anılmakta; bu hafta boyunca kanseri önleme, erken tanı ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarına yönelik farkındalık çalışmaları yürütülmektedir. Kalp-damar hastalıklarından sonra en yaygın ikinci ölüm nedeni olan kanser, hem dünyada hem de ülkemizde önemli bir halk sağlığı problemidir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2022 yılı verilerine göre, yaklaşık 20 milyon kişiye yeni kanser tanısı konmuş; 9,7 milyon kişi ise bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Kanser tanısı sonrası hayatta kalan kişi sayısı yaklaşık 53,5 milyondur. Her beş kişiden birinin yaşamı boyunca kansere yakalanma riski taşıdığı, her 9 erkekten biri ve her 12 kadından birinin ise bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiği belirtilmektedir. En yaygın kanser türleri arasında akciğer, meme ve kolorektal kanserler yer almaktadır.

Türkiye’de Erken Tanı İçin Ücretsiz Taramalar

T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Ulusal Kanser Tarama Programları kapsamında, meme, rahim ağzı ve kolorektal kanserlere yönelik ücretsiz tarama hizmetleri sunulmaktadır.

  • Meme kanseri: 40-69 yaş arası kadınlara yılda bir klinik meme muayenesi, 2 yılda bir mamografi.

  • Rahim ağzı kanseri: 30-65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA testi.

  • Kolorektal kanser: 50-70 yaş arası bireylere 2 yılda bir gaitada gizli kan testi, 10 yılda bir kolonoskopi tavsiye edilmektedir.

    Bu hizmetler; Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde, Sağlıklı Hayat Merkezlerinde, Aile Sağlığı Merkezlerinde ve mobil tarama araçları ile ücretsiz olarak sağlanmaktadır.

Kanserin Nedenlerinde Beslenmenin Yeri

Bilimsel bulgular, kanser vakalarının %90’ının çevresel, %10’unun ise kalıtsal faktörlere bağlı olduğunu göstermektedir. Tütün ve alkol kullanımı, fazla kilo ve bazı viral enfeksiyonlar, başlıca çevresel risk faktörleri arasında yer alırken; bu risklerin yönetimiyle vakaların yarıya yakını önlenebilir. Beslenme, bu faktörler arasında müdahale edilebilir en güçlü bileşenlerden biridir.

Beslenme Önerileriyle Kanser Riskini Azaltmak Mümkün

Dünya Kanser Araştırma Fonu  ve Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü kanser riskini azaltmak için şu önerileri sunulmaktadır:

  • Sebze, meyve, tam tahıl ve baklagillerin bol tüketildiği bitkisel ağırlıklı bir beslenme modeli benimseyin.

  • İşlenmiş et ürünlerinden ve kırmızı etten mümkün olduğunca uzak durun.

  • Kalorisi yüksek, şekerli ve yağlı yiyeceklerin tüketimini azaltın.

  • Hazır gıdalar yerine ev yapımı, katkı maddesi içermeyen ürünleri tercih edin.

  • Alkol kullanımını minimumda tutun ya da tamamen bırakın.

Akdeniz Diyeti Koruyucu Bir Yol Sunuyor

Zeytinyağı, taze sebzeler, tam tahıllar ve balık ağırlıklı besinlerden oluşan Akdeniz diyeti, hem antioksidan hem de antiinflamatuvar etkileriyle dikkat çekiyor ve koruyucu bir beslenme modeli olarak öneriliyor.

 

Tedavi Sürecinde Beslenme

Kanser tedavisi gören bireylerde; bağışıklığın desteklenmesi, tedaviye verilen yanıtın artırılması ve yaşam kalitesinin korunması açısından yeterli ve dengeli beslenme büyük önem taşımaktadır. İştahsızlık, kas kaybı gibi yan etkilerle mücadelede kişiye özel beslenme planları uygulanmalıdır.

Sonuç olarak; dengeli, bilinçli ve sürdürülebilir bir beslenme düzeni oluşturmak, hem hastalıkları önlemede hem de yaşam kalitesini artırmada hayati bir adımdır. Erken tanı ve doğru beslenme alışkanlıklarının birlikte değerlendirilmesiyle kanserle mücadelede daha etkili sonuçlar elde edilebilir.