Dünya genelinde her yıl Mart ayının ikinci haftası, aşırı tuz tüketiminin sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çekmek amacıyla “Dünya Tuz Günü” olarak anılmaktadır. Günlük beslenmemizin temel bileşenlerinden biri olan tuz, aşırı tüketildiğinde birçok kronik hastalık için risk faktörü haline gelmektedir.
Tuzun temel bileşeni olan sodyum, vücut sıvı dengesinin korunması, sinir iletimi ve kas fonksiyonları için gereklidir. Ancak Dünya Sağlık Örgütü (WHO), günlük tuz tüketiminin 5 gramı (yaklaşık 1 çay kaşığı) geçmemesi gerektiğini belirtmektedir. Buna rağmen, birçok ülkede bireyler ortalama 9-12 gram tuz tüketmekte ve bu durum hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, böbrek rahatsızlıkları ve osteoporoz gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Türkiye’de yapılan beslenme araştırmaları, bireylerin günlük ortalama 15 gram tuz tükettiğini göstermektedir. Bu miktar, önerilen sınırın yaklaşık 3 katı kadardır. Özellikle evde yemek pişirirken eklenen fazla tuz, işlenmiş besinler ve restoran yemekleri, tuz alımının artmasına neden olmaktadır.
Aşırı tuz tüketiminin önüne geçmek ve sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek için şu önerilere dikkat edilebilir:
✅ İşlenmiş ve paketli besinleri azaltın. Hazır besinlerde gizli tuz miktarları oldukça yüksektir.
✅ Yemeklerinizi baharatlar ve taze otlarla tatlandırın. Limon, sarımsak, kimyon, nane gibi doğal tatlandırıcılar kullanabilirsiniz.
✅ Damak tadınızı zamanla daha az tuza adapte edin. Birden bırakmak yerine kademeli azaltma yöntemini deneyin.
✅ Etiket okumayı alışkanlık haline getirin. Ambalajlı besinlerin içeriğindeki tuz miktarını kontrol edin.
✅ Dışarıda yemek yerken “az tuzlu” seçeneğini tercih edin. Restoranlarda yiyeceklerinize ekstra tuz eklenmemesini isteyin.
İstanbul Gelişim Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü olarak, sağlıklı beslenme farkındalığını artırmak adına sürdürülebilir ve dengeli beslenme konusunda toplumu bilinçlendirmeye devam ediyoruz.
Sağlığınız için bugünden itibaren tuzu azaltın, lezzeti koruyun!