Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Beslenme ve Diyetetik (İngilizce)








 Beslenme ve Diyetetik Tarihi





“Nerede besin varsa orada diyetisyen için bir altın kase vardır.”
Orbeta S.S.

İnsan sağlığının korunmasında beslenmenin önemi, tarih boyunca bilinen bir gerçektir. İlk çağlardan itibaren insanlar, doğal olarak beslenmenin sağlık üzerindeki etkisini fark etmişlerdir. Tarihteki pek çok medeniyet, beslenme ile sağlık arasındaki bağlantıyı anlamış ve buna göre beslenme uygulamalarını şekillendirmiştir. M.Ö. 2500 yıllarına kadar uzanan tarihte, Babil'de bulunan taş tabletlerde hastalıklarda beslenme ile ilgili uygulamalara dair bilgilere rastlanmıştır. Bu taş tabletler, o dönemdeki tıbbi bilgileri ve tedavi yöntemlerini içermektedir. Yine, antik Yunan tıbbının babası olarak kabul edilen bir hekim olan Hipokrat (M.Ö. 460-370), o dönemde beslenmenin sağlık üzerindeki etkisini vurgulamış ve "Besinle tedavi edebileceğiniz hallerde ilaç tavsiye etmeyiniz." demiştir. Beslenmenin önemi, modern tıp ve beslenme biliminde de hala büyük bir öneme sahiptir.

Antik çağdaki uygulamaların bilimsel değeri, ancak 19. yüzyıl sonlarında anlaşılmıştır. Bu dönemde, hastaların ilk diyet planları doktorlar ve hemşireler tarafından takip edilmiştir. Ancak, doktor ve hemşirelerin tedavi süreçlerindeki yoğun iş yükleri, diyetin kontrolünün başka bir sağlık personeli tarafından yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Diyetin yeni bir sağlık çalışanıyla kontrol edilmesi gerekliliği fikri, ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkmıştır. Amerikan Tıp Derneği, kendi çatısı altında Diyetetik Komitesi kurarak komitenin başına, o dönemde yemek öğretmeni olan ve sağlıklı tarifleri ile ünlenen Sarah Tyson Rorer getirilmiştir. Aynı yıl içinde Mrs. Rorer, "Diyetetik Gazete" adıyla bir yayın başlatmış ve büyük ilgi görmüştür. Akabinde 1880 yılında bir hastanede diyet mutfağı açması için Mrs. Rorer'a teklifte bulunulmuş ve bu sayede hastanelerde diyet mutfağı uygulamalarının temeli atılmıştır. Bu gelişmelerin ardından bu alanda çalışacak kişilere olan gereksinim artmış ve 1899 yılında "Diyetisyen" unvanıyla yeni bir meslek tanımı yapılmıştır.

Diyetisyen; Beslenme ve Diyetetik alanında lisans eğitimi almış ve bu eğitim ile yaşamın her döneminde birey ve toplum temelinde besin, beslenme ve tıbbi beslenme tedavisi konularında kamu hizmeti sunan sağlık profesyonelleridir. Halk sağlığı alanında beslenme plan ve politikaları oluşturup, eğitim ve danışmanlık verebilir. Uluslararası Diyetisyenler Konfederasyonu (International Confederation of Dietetic Associations-ICDA), diyetisyeni "Beslenme ve diyetetik alanında yasal olarak kabul edilmiş niteliklere sahip, bireylerin ve grupların sağlıkta ve hastalıkta beslenmesi ve eğitimi konusunda uygulamalar yapan kişi" olarak tanımlamaktadır. Diyetisyenlik mesleğine sahip bireylerin yıllar içinde artmasıyla birlikte 1917 yılında Amerikan Diyetetik Derneği (ADA) adı verilen ilk diyetisyenler derneği kurulmuştur. Amerika'dan sonra diğer ülkelerde de çeşitli dernekler kurulmuş ve birçok ülkede bu alanda eğitim veren bölümler açılmaya başlamıştır. Türkiye’de ise Beslenme ve Diyetetik eğitimin başlangıcı 1962 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu içinde yer alması ile başlamıştır. Ülkemizde diyetisyen ilk defa 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı içinde “Diyetçi” olarak tanımlanmıştır. 2004 yılında ise, Türk Standardı 13114 yayınlanarak “Diyetisyenlik” bir meslek olarak kabul edilmiş ve resmi olarak standardı oluşturulmuştur. Standartta, diyetisyen tanımı, herhangi bir yükseköğretim kurumunun en az 4 yıllık (bir yıl hazırlık ile 5 yıl) Beslenme ve Diyetetik Eğitim-Öğretim Programını tamamlayarak "Beslenme ve Diyetetik Lisans Diploması" ile "Diyetisyen" unvanı alan ve diyetisyenlik mesleğini yapmaya hak kazanan kişi olarak belirtilmiştir. Hacettepe Üniversitesi önderliğinde diğer üniversitelerde de benzer programlar açılmış ve ülkemizde Beslenme ve Diyetetik eğitimi veren birçok fakülte ve yüksekokul kurulmuştur. Bu sayede, Türkiye'de Beslenme ve Diyetetik alanında yetişmiş uzman sayısı artmış ve sağlık hizmetlerinde önemli bir rol oynamıştır.

Türkiye’nin ilk diyetisyenleri Hacettepe Üniversitesi Diyetetik Bölümü’nden 6 Haziran 1966 tarihinde mezun olmuşlardır. İlk mezunların verildiği bu tarih mesleğin 20. yılı olan 6 Haziran 1986 yılından itibaren “Diyetisyenler Günü” olarak kabul edilmiştir.

Ülkemizdeki diyetisyenlik mesleği, mezunların özverili çabalarıyla başlayan ve diğer ülkelerdeki gelişmelerin yakından takibiyle günümüzde tanınan bir meslek konumuna gelmiştir. Türkiye'deki diyetisyenlik eğitimi ve uygulaması, uluslararası standartlara uygun bir şekilde yapılmakta ve sürekli olarak geliştirilmektedir. Bu gelişimde Prof. Dr. Ayşe Baysal ve Prof. Dr. Orhan Köksal gibi değerli akademisyenler Türkiye'deki diyetisyenlik mesleğinin gelişimine önemli katkılar yapmışlardır.

1969 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü dördüncü mezunlarını verdiği dönemde, mezun ile bir araya gelerek mesleklerini destekleyecek bir çatı altında birleşmelerini ve mesleki uygulamaları için standartlar belirleyen yasal düzenlemeleri sağlayacak mesleki bir örgüte ihtiyaç duymuşlardır. Bu ihtiyaç doğrultusunda, 1969 yılında "Türkiye Diyetisyenler Derneği" (www.tdd.org.tr) kuruldu. Dernek 1994 ve 2000 yıllarında sırasıyla “Avrupa Diyetetik Dernekleri Federasyonu”na (EFAD-European Federation of the Association of Dietitians) ve “Uluslararası Diyetetik Dernekleri Konfederasyonu”na üye olmuştur.

Diyetisyenlik mesleğine yönelik görevler, yetkiler ve sorumluluklar uzun bir süre resmi olarak tanımlanmamıştır. 26 Nisan 2011 yılında 6225 sayılı kanun ile çıkan meslek yasası sonucu diyetisyenlerin yasal problemlerinin çözümünde faydalı olacak önemli gelişmelerden birisi yaşanmıştır. Türkiye Diyetisyenler Derneği'nin kurulmasının ardından yapılan ilk çalışmalardan biri, derneğin akademik yayın organı olan "Beslenme ve Diyet Dergisi"nin çıkarılması olmuştur. Bugün hala yayın hayatına devam eden "Beslenme ve Diyet Dergisi", Türkiye'deki beslenme ve diyetetik alanında çalışan profesyonellerin güncel bilgilere erişimini sağlamakta ve mesleki gelişimlerine katkıda bulunmaktadır.
Beslenme ve Diyetetik alanında ulusal olarak ilk kongre 1992 yılında, uluslararası ilk kongre ise 1995 yılında Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Beslenme Bölümü, Gıda Tarım Örgütü, Devlet Planlama Teşkilatı ve Bakanlıkların temsilcilerinin katılımı ile başarı ile gerçekleştirmiştir.

Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Kurucu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Baysal’ın kaleme aldığı kitabı “Beslenme” bugün Beslenme ve Diyetetik Bilimi’nin temel ders kitabı olarak günümüzde sayıları 102’yi bulan okulda okutulmaktadır. Birçok kitabın geliri Prof. Dr. Ayşe Baysal Beslenme, Eğitim ve Araştırma Vakfına (BESVAK) aktarılmakta ve Beslenme ve Diyetetik öğrencilerine burs olarak geri dönmektedir.

Diyetisyenliğin ilk senelerinde “Dört Yapraklı Yonca” beslenme modeli oluşturulmuştur. Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi 2004 yılında hazırlanmıştır. Sağlık Bakanlığı Beslenme Bilgi Serisi 2008 yılında hazırlanmıştır.

Diyetisyenlik mesleği, sağlığın korunması ve sağlıklı beslenme bilincinin yaygınlaşması için önemli bir rol oynamaktadır. Gelecekte de beslenme bilimi ve diyetetik alanındaki bilimsel gelişmelerle birlikte, diyetisyenlerin etkisi ve katkısı daha da artacaktır. Sağlıklı bir toplum ve daha iyi bir gelecek için diyetisyenler, beslenme ve sağlığın merkezinde yer almaya devam edecektir.

Beslenme ve Diyetetik Bölümü, geçmişin getirdiği arzuyla, geleceğe inançla yürümektedir…
                                               Her zaman iyiye… En ileriye...