Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Beslenme ve Diyetetik








 Nadir Hastalıklar Günü: Farkındalık ve Dayanışma


İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Hande Nur Onur Öztürk, Nadir Hastalıklar Günü hakkında önemli bilgiler paylaştı.


Nadir hastalıklar, toplumda çok az kişiyi etkileyen ancak bireyler ve aileleri için ciddi zorluklar oluşturan hastalıklardır. Nadir hastalıklar terimi ülkelere göre değişse de Avrupa’da görülme sıklığı 1:2000’den daha az olan hastalıklar için kullanılır. Dünya genelinde yaklaşık 300 milyon insan, 7.000’den fazla nadir hastalıktan biriyle yaşamaktadır. Bu hastalıkların çoğu genetik kaynaklı olup, teşhis ve tedavi süreçleri karmaşık ve zorludur.

Her yıl Şubat ayının son günü, dünya genelinde Nadir Hastalıklar Günü olarak kutlanmaktadır. Bu özel gün, nadir hastalıklara sahip bireylerin seslerini duyurmak, farkındalık yaratmak ve tıbbi araştırmaları teşvik etmek amacıyla düzenlenmektedir. 2008 yılında Avrupa Nadir Hastalıklar Organizasyonu (EURORDIS) tarafından başlatılan bu etkinlik, zamanla küresel bir hareket haline gelmiştir.

Yaygın Nadir Hastalıklar
  • Duchenne Musküler Distrofisi (DMD)
  • Kistik Fibrozis
  • Gaucher Hastalığı
  • Huntington Hastalığı
  • Marfan Sendromu
  • Ehlers-Danlos Sendromu
  • Fenilketonüri (PKU)
  • Spinal Musküler Atrofi (SMA)
  • Prader-Willi Sendromu
  • Angelman Sendromu
Nadir Hastalıklarla Mücadelede Karşılaşılan Zorluklar

Geç ve Zor Teşhis: Nadir hastalıklar hakkında bilgi eksikliği nedeniyle hastaların teşhis edilmesi yıllar sürebilir.

Etkili Tedavi Eksikliği: Çoğu nadir hastalık için spesifik bir tedavi bulunmamaktadır.

Yüksek Tedavi Maliyetleri: Tedavi süreçleri pahalı olup, birçok hastanın bu hizmetlere erişimi sınırlıdır.

Farkındalık Eksikliği: Toplumda nadir hastalıklar hakkında yeterli bilinç ve bilgi olmadığı için hasta bireyler sosyal izolasyon yaşayabilir.

Beslenme ile İlişkisi

Beslenme, nadir hastalıkların yönetiminde önemli bir rol oynayabilir. Bazı nadir hastalıklarda özel beslenme programları hastaların yaşam kalitesini artırabilir:

Fenilketonüri (PKU): Bu hastalığa sahip bireylerin fenilalanin içeren gıdalardan kaçınması gerekmektedir.

Kistik Fibrozis: Besin emilimi sorunları nedeniyle yüksek enerjili ve düşük karbonhidratlı diyetler önerilmektedir.

Gaucher Hastalığı: Karaciğer ve dalakta yağ birikimini azaltmaya yönelik özel beslenme gerektirebilir.

Prader-Willi Sendromu: Aşırı iştah kontrolü için düşük kalorili diyetler uygulanmalıdır.

Glut1 Eksiklik Sendromu: Ketojenik diyet, beyin fonksiyonlarını desteklemek için önerilebilir.

Beslenme düzeni, nadir hastalıkların tedavisinde tek başına yeterli olmasa da, hastaların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için en önemli destekleyici faktördür. Beslenme uzmanları ve hekimlerin iş birliği ile hastalara özel diyet programları oluşturulabilir.

Farkındalık ve Dayanışmanın Önemi

Nadir Hastalıklar Günü, sadece hastaları değil, aynı zamanda ailelerini, sağlık çalışanlarını, araştırmacıları ve politika yapıcıları da bir araya getiren önemli bir farkındalık etkinliğidir. Bu gün kapsamında düzenlenen seminerler, sosyal medya kampanyaları, yürüyüşler ve bağış etkinlikleri, nadir hastalıkların görünürlüğünü artırmada önemli bir rol oynar.
Bireyler olarak bu farkındalığa katkıda bulunmak için yapabileceklerimiz şunlardır:

Bilinçlenmek ve Bilgilendirmek: Nadir hastalıklar hakkında daha fazla bilgi edinerek çevremizdekileri de bilgilendirebiliriz.

Hasta ve Ailelerini Desteklemek: Nadir hastalıklarla mücadele eden bireylere karşı daha duyarlı ve anlayışlı olmak önemlidir.

Araştırmalara Destek Vermek: Bağış yapmak veya ilgili kuruluşlarla iş birliği içinde olmak, yeni tedavilerin geliştirilmesine katkı sağlayabilir.

Sonuç

Nadir hastalıklar her ne kadar az kişiyi etkiliyor gibi görünse de, bu hastalıklardan etkilenen bireyler ve aileleri için yaşam boyu süren büyük bir mücadele anlamına gelir. Farkındalık yaratmak, araştırmalara destek olmak ve hasta bireylerle dayanışma içinde olmak, toplum olarak hepimizin sorumluluğudur. Şubat ayının son günü, bu hastalıklarla mücadele edenler için sesimizi yükseltme ve destek olma zamanıdır.