Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Önerileriniz için   İGÜMER
 Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Dil ve Konuşma Terapisi








 DİL VE KONUŞMA TERAPİSİNDE DEĞERLENDİRMENİN ÖNEMİ VE ROLÜ


Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Öğretim Görevlisi Uzman Dkt. Hava ÇETİN dil ve konuşma terapisinde değerlendirmenin önemine ve rolüne dair açıklamalarda bulundu.


“Dil ve konuşma terapisi sürecinin en temel yapı taşlarından biri değerlendirmedir. Değerlendirme; bireyin yaşadığı iletişim güçlüğünün kapsamını, doğasını ve bireye özgü ihtiyaçlarını anlamamıza olanak tanır. Terapi sürecinde doğru bir başlangıç, doğru bir değerlendirme ile mümkündür.

Her birey; yaş, gelişim düzeyi, eşlik eden başka tanılar veya çevresel faktörler açısından farklılık gösterir. Bu nedenle değerlendirme süreci, sadece test uygulamakla sınırlı olmayan, çok yönlü bir gözlem ve analiz sürecidir.”

Neden Değerlendirme Şarttır?

Çetin, değerlendirme sürecinin önemine dikkat çekerek şunları dile getirdi:
“Dil ve konuşma bozuklukları oldukça geniş bir yelpazede yer alır: artikülasyon ve fonolojik bozukluklardan gecikmiş dil gelişimine, akıcılık bozukluklarından afaziye, ses bozukluklarından yutma güçlüklerine kadar birçok farklı alanda karşımıza çıkar. Tüm bu alanların değerlendirme yöntemleri, araçları ve yaklaşımları da birbirinden farklıdır.

Dolayısıyla, bireye özgü terapi hedeflerinin belirlenebilmesi için öncelikle şu soruların yanıtları netleşmelidir:

  • Bireyin güçlü ve zayıf yönleri nelerdir?

  • Bozukluk hangi alanlarda (konuşma, anlama, ses, akıcılık vb.) kendini göstermektedir?

  • Günlük yaşamdaki etkisi nedir?

  • Aile ya da eğitim çevresinin gözlemleri ne yöndedir?”

Sadece Test Değil, Gözlem, Oyun ve Etkileşim de Değerlendirmedir

“Özellikle çocuklarla yapılan değerlendirme sürecinde, yapılandırılmış testlerin yanı sıra doğal oyun ortamında gözlem yapmak da çok kıymetlidir. Çünkü bazı çocuklar test ortamında gerçek performanslarını sergileyemeyebilir. Etkileşimli oyun, çocuğun dil kullanımını daha doğal ve içten bir şekilde göstermesine olanak tanır.

Yetişkinlerde ise bireyin iletişim gereksinimleri, günlük yaşam içinde karşılaştığı zorluklar ve sosyal katılım düzeyi değerlendirme sürecine mutlaka dahil edilmelidir. Gerektiğinde multidisipliner ekiplerle iş birliği yapılarak daha bütüncül bir değerlendirme gerçekleştirilmelidir.”

Değerlendirme Olmadan Etkin Terapi Mümkün Değildir

“Terapinin bireye özel, etkili ve hedef odaklı olabilmesi için değerlendirme sonuçları temel alınmalıdır. Çünkü yanlış ya da eksik bir değerlendirme, yanlış hedefler belirlenmesine ve buna bağlı olarak verimsiz bir terapi sürecine neden olabilir.

Ayrıca değerlendirme tek seferlik bir süreç değildir. Terapi ilerledikçe yeniden değerlendirmeler yapılmalı, bireyin gelişimine uygun olarak hedefler güncellenmelidir. Bu sayede terapi süreci dinamik, takip edilebilir ve amaca uygun şekilde yürütülür.”

Sonuç Olarak…

Uzman Dkt. Hava Çetin sözlerini şöyle noktaladı:
“Dil ve konuşma terapisinde değerlendirme, yalnızca sürecin başlangıç noktası değil, tüm terapötik yaklaşımın temelidir. Bireyin ihtiyaçlarını anlamak, etkili hedefler belirlemek ve terapi sürecini yapılandırmak ancak kapsamlı ve profesyonel bir değerlendirme ile mümkün olur.

Dil ve konuşma terapistleri olarak bizler, değerlendirmenin bilimsel temellere dayalı, birey odaklı ve etik ilkeler çerçevesinde yürütülmesini esas alırız. Çünkü doğru değerlendirme, doğru destek demektir.”