Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Çocuk Gelişimi








 Covid-19 Pandemisi ve Aşı’’ konulu etkinlik gerçekleşti


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte düzenlenen çevrim içi ‘’Covid-19 Pandemisi ve Aşı’’ konulu etkinlik 15.06.2021 tarihinde saat 14.00 ile 15.15 arasında gerçekleştirilmiştir.


Etkinlik İGÜ SBF Dekan Yardımcısı Dr. A. Yüksel Barut’un toplantı yönetmenliğinde, İGÜ SBF Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı, Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Nurten Elkin ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Aşı Programları Birimi Uzmanı Dr. Önder Yel’in konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte Dr. A. Yüksel Barut’un sunumuyla başlamıştır.

Toplantı Yönetmeni Dr. A. Yüksel BARUT, TC Anayasasının 12. Maddesinde yer alan “Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.” ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 72. Maddesinde yer alan “57 nci maddede zikredilen hastalıklardan biri zuhur ettiği veya zuhurundan şüphelenildiği takdirde aşağıda gösterilen tedbirler tatbik olunur: (2) Hastalara veya hastalığa maruz bulunanlara serum veya aşı tatbiki.” Hükümlerine vurgu yaparak toplantıyı açtı. Her vatandaşın sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini, bir toplumda iyiye giden ile kötüye giden her olguda bireylerin payı olduğunu belirtti. Küresel salgının iyiye gitmesi için de bireylerin kendilerine sağlanan aşı olma olanağını kullanmaları gerektiğinin önemini açıkladı. Konuşmacıların öz geçmişlerini okuduktan sonra sözü sırası ile Dr. Nurten ELKİN ve Dr. Önder YEL’e verdi.

Dr. Nurten ELKİN, sağlığın, hastalığın ve toplum sağlığı kavramlarının tanımlarını yaparak uzun ve sağlıklı yaşamın insanlığın geçmişten günümüze üzerinde durduğu en önemli konulardan biri olduğunu vurgulamıştır. Toplum sağlığının korunup geliştirilmesinde koruyucu sağlık hizmetlerinin tedavi ve rehabilite edici hizmetlerin önüne geçmesi gerektiğini, kişilerin sadece bireysel olarak sağlıklı olmalarının yetmediğini özellikle bulaşıcı hastalıkların kontrolünde temas halinde oldukları ya da birlikte yaşadıkları diğer bireylerin de sağlıklı olmalar gerektiğini belirtmiştir. Bundan sonraki bölümde bulaşıcı hastalık, salgın ve pandemi kavramlarını açıklayarak bulaşıcı hastalıkların topluma vereceği zararları başlıklar halinde açıklamıştır. Bunlar arasında salgın ve bulaşıcı hastalıkların sosyal yaşamı olumsuz etkileyeceğini, sağlık hizmetlerinde beklenmeyen yükler getireceğini, toplumda sakat kalma ve ölümlere neden olabileceğini ayrıca yerel ya da ulusal ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini çünkü bu hastalıklarla mücadelenin sağlık harcamalarına ayıracakları ülke ekonomilerine ek yük getireceğini belirtmiştir. Covid-19 pandemisinin insanlığın yaşadığı ilk salgın olmadığını tarihin en eski çağlarından beri toplumsal yıkımlara neden olan bulaşıcı hastalıkların yaşandığını ve bu hastalıklara karşı önemli başarılar elde edildiğini belirtmiştir. Bu salgınlarda da toplumsal hijyen çalışmalarının su ve atık sistemindeki iyileşmelerin antibiyotiklerin, aşı ve serumların keşfi ve yaygın kullanımının önemli olduğunu vurgulamıştır. Salgın anında korunma ve kontrol önlemlerinden bahseden Dr. Nurten Elkin, bu önlemleri kaynağa yönelik, bulaşma yoluna yönelik ve sağlam kişiye yönelik önlemler olarak sıralamış olup burada insan bağışıklık mekanizmasının ve bu mekanizmada etkili olan faktörleri açıklamıştır. İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinin 2019 Aralık ayı itibariyle Çin’in Wuhan şehrinde atipik pinömoni vakaları şeklinde kendini göstererek etkinin 7 Ocak 2020’de tanımlandığını ve vakaların Çin dışındaki ülkelerde yayılarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Martta Pandemi ilan edildiğini ve ülkemizde de ilk Covid-19 vakasına 11 Mart 2020 tarihinde rastlandığını belirtmiştir.

Pandemiden korunmada sosyal mesafe, maske kullanımı, kişisel hijyen ve el hijyeni ile AŞI’nın önemli olduğunu belirtmiş olup aşıların tıbbın insanlığa sağladığı en büyük başarılar arasında olup bugüne kadar milyonlarca kişinin yaşamını kurtarmıştır dedi. Konuşmasına ‘’Her birey kendini koruma öz sorumluluğunu gerçekleştirdiğinde aslında yakınlarından başlayarak tüm toplumu korumuş olacaktır’’ cümlesi ile tamamlanmıştır.

Dr. Önder YEL, sunumunda; Covid-19 pandemisinin nasıl başladığını açıklayarak sunumuna başlamıştır. Bu pandeminin kontrolünde aşıların önemini vurgulamıştır. Aşı çeşitlerini açıklayarak inaktif aşıların, adenovirüs aşılarının ve mRNA aşılarının özelliklerinden bahsetmiştir. Aşıların güvenli biyolojik ürünler olduğunu dolayısıyla yurtdışından gelen aşıların TC Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından analiz edildiğini, güvenliğinin değerlendirildiğini ve onaylandığını belirtmiştir. Dr. Önder Yel, konuşmasına tüm aşılar için önemli olan Aşı Lojistiği ve bu kapsam içinde soğuk zincir ile aşı takip sisteminden bahsetmiştir.
Sağlık Bakanlığımızın daha önceki aşımalarda uygulanmayan ‘’aşıla’’ sisteminden bahsetmiştir. Yapılan her aşının bir kimlik numarası olduğunu, hangi aşının hangi bireye yapıldığını bilindiğini ve dolayısıyla aşı sonrası istenmeyen yan etkilerin Bakanlıkça yakından takip edildiğini ve kayıt altına alındığını vurgulamıştır.
Corona virüs aşılarında sık bildirilen yan etkiler olarak da halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, ateş, titreme, kas ve eklem ağrıları aşı uygulama yerinde şişlik, ağrı ve kızarıklık olabileceğini belirtti. Covid-19 aşılamalarının güncel durumunu belirtmenin ardından ‘’Doğru Bilinen Yanlışları’’ açıkladı. Bunlara örnek olarak Covid-19 Aşıları güvenli midir? Covid-19 aşıları nasıl bu kadar hızlı geliştirildi, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyuyorum aşı yaptırmama gerek yok ve Covid-19 hastalığını geçirdim aşılanmasam da olur, ya da çocukluk çağından itibaren tüm aşılarım tam, bağışıklığım güçlü dolayısıyla aşılanmama gerek yok, aşı yaptıranlar da hastalığa yakalanıyor demek ki aşılar etkisiz cümlelerinin doğru yanıtlarını vurgulayarak açıkladı. Her iki konuşmacının ardından toplantı yönetmeni Dr. A. Yüksel Barut, soruları alarak konuşmacılara yöneltti. Aşı sonrası antikor titrelerinin rakamsal değerleri ve kronik hastalıklarda özellikle kalp hastalarındaki aşılama ile ilgili sorular yanıtlandı.

Etkinliğin sonunda Dr. A. Yüksel Barut, pandemi ve aşı ile ilgili bilgi kirliliğinin önüne geçilmesinde bireylerin eğitim düzeylerinden bağımsız olarak sağlık okuryazarlığının önemli olduğunu, yanlış ve kirli bilginin bireysel ve toplumsal olarak sağlıklarına zarar verebilecek yanlış kararlar alabileceklerine dolayısıyla hem bireysel hem de yasal olarak sırası gelen her bireyin aşı olmasının hepimizin sağlığı için önemli olduğunu belirmiştir.

Dr. BARUT toplantıyı, İGÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün toplantıya katkılarına, konuşmacılara, katılanlara, katkıda bulunanlara, akademik ortamda gerçekleşen, doğruların paylaşıldığı etkinlik için teşekkür ederek bitirdi.

A. YÜKSEL