Sosyal hizmet, çağdaş toplumların sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasında temel mesleki aktörlerden biridir. Çünkü sürdürülebilir kalkınma yalnızca ekonomik büyüme değil; sosyal bütünleşme, adil kaynak dağılımı ve insan onuruna dayalı yaşam koşullarının güvence altına alınmasını gerektirir. Bu bağlamda sosyal hizmet disiplini, bireylerin, ailelerin ve toplulukların refahını artırırken toplumsal yapının daha kapsayıcı ve dayanıklı bir biçimde dönüşmesini hedefleyen çok düzeyli bir uygulama alanı sunar.
Sosyal hizmet, sürdürülebilir kalkınmayı yalnızca ekonomik veya çevresel bir hedef olarak değil, aynı zamanda sosyal hak temelli bir süreç olarak ele alır. Bu süreçte temel amaç, toplumsal eşitsizliklerin azaltılması, yoksulluğun ortadan kaldırılması ve sosyal koruma mekanizmalarının güçlendirilmesidir. Sosyal hizmet uzmanları; yoksulluk, istihdam, sağlık, eğitim, bakım, engellilik, yaşlanma ve göç gibi alanlarda hem bireysel destek hem de sistem düzeyinde müdahale gerçekleştirir.
Bu çok katmanlı yaklaşım, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ile de doğrudan örtüşmektedir. Özellikle Amaç 1 (Yoksulluğa Son), Amaç 3 (Sağlıklı Bireyler), Amaç 5 (Toplumsal Cinsiyet Eşitliği), Amaç 8 (İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme), Amaç 10 (Eşitsizliklerin Azaltılması) ve Amaç 16 (Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar) sosyal hizmet uygulamalarıyla bütünleşen öncelikli alanlardır. Sosyal hizmet, bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde hem mikro düzeyde bireylerin güçlendirilmesine hem de makro düzeyde sosyal politika tasarımına katkı sağlar.
Sosyal hizmetin sürdürülebilir kalkınmaya katkısı, yalnızca hizmet sunumuyla sınırlı değildir; aynı zamanda araştırma, eğitim ve politika üretimi boyutlarını da kapsar. Akademik kurumlar, bu sürecin bilgi temellerini güçlendirir. Sosyal hizmet eğitimi, öğrencilerin toplumsal sorunları analiz etme, sistem düzeyinde çözüm geliştirme ve kanıta dayalı uygulama yürütme becerilerini geliştirir. Bu doğrultuda, sosyal hizmet uzmanları yalnızca bireysel iyilik hâlini destekleyen değil, aynı zamanda toplumsal dönüşüm süreçlerine liderlik eden profesyoneller olarak yetişmektedir.