Değerli öğrenciler ve öğrenci adayları,
İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü, öğrencilerinden aldığı yüksek motivasyon ve alanında uzman öğretim elemanı kadrosu, üst düzey uygulama laboratuvarı ve araştırma olanakları ile çalışmalarına hız kesmeden devam etmektedir.
Sağlık sektörü içinde önemli bir alan olan Odyoloji Bölümü, işitme bilimi olarak ifade edilmektedir. İşitme ve denge fonksiyonlarıyla ilgilenen, bireylerin işitme ve denge bozukluklarını saptayan, bu bozuklukların işitme cihazı, koklear implant ve diğer yardımcı cihazlar ile yönetimini ve rehabilitasyonunu planlayan ve gerçekleştiren, işitme ve denge alanı ile ilgili çalışma ve araştırmalar yapan Odyoloji bilimi, bu alanda çalışabilecek nitelikli odyologlar yetiştirmeyi hedefler. Odyoloji eğitiminden sonra odyolog ünvanı alan mezunlarımız kendilerine kamu ve özel kuruluşların pek çok alanında yer bulurlar.
Odyoloji bilimi pek çok bilim dalı ve disiplinle karşılıklı ilişki ve etkileşim içinde olup, bu durum eğitim içeriğine de yansımaktadır. Tıptan psikolojiye, eğitimden sosyolojiye kadar pek çok bilimi konu alan Odyoloji, üniversitemizin eğitiminde de teorik ve uygulamalı bir bölüm olarak eklenmektedir. Bu doğrultuda güncel odyoloji eğitimimiz işitme sağlığının korunmasını ilk hedef olarak benimseyen, işitme hastalıklarının tanısı, rehabilitasyonu ve takibinin her aşamasında etkin görev alan, engellerin giderilmesi ile yaşam kalitesinin yükselmesine katkıda bulunan odyologlar yetişmesine olanak tanımaktadır. Odyoloji Bölümü eğitim programı Avrupa Kalite Güvencesi Birliği üyesi uluslararası bir akreditasyon kuruluşu olan AHPGS (Accreditation Agency in Health and Social Sciences) tarafından akredite edilmiştir.
Etik değerlere bağlı, gelişime açık ve çözüm odaklı, çalışmayı prensip edinen mezunlarımız için geniş bir çalışma alanı mevcuttur. Ülkemizde Odyoloji Lisans Bölümü mezunu odyologlar için klinik çalışmanın yanı sıra akademik alanda da kariyer olanağı bulunmaktadır. Bir sağlık çalışanı olarak insan sağlığına klinik ve bilimsel katkı sağlamanın vereceği huzur ve mesleki tatmin duygusunu önemseyen odyologların yetişmesi en büyük temennimiz olacaktır.
Prof. Dr. Arif ÖNDER
