Sağlık Bilimleri Fakültesi - sbf@gelisim.edu.tr

Odyoloji








 İŞİTME KAYBINDA ERKEN TANI


İstanbul Gelişim Üniversitesi Odyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Meryem Merve UÇAK, Araştırma Görevlisi Çağla TÜRK’ün işitme engelli çocuklarda erken tanılamanın önemi, tanılanma süreci, ailelerin erken tanılama için dikkat etmesi gereken hususlar hakkındaki sorularını yanıtladı.


  • İşitme engelli çocuklarda erken tanılamanın öneminden bahseder misiniz?
Çocukların, tüm alanlardaki gelişimleri için işitme yaşantılarının niteliği çok önemlidir. Çünkü gelişim bir bütündür. Duyuların birinde yaşanan kayıp diğer gelişim alanlarını da olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle amacımız işitme kaybı olan her bireyin erken dönemde tanılanıp, cihazlandırılarak gelişim dönemlerini yaşıtları ile aynı süreçte takip edebilmesini sağlamaktır.
 
  • İşitme kaybı olan bir çocuğun tanılanma sürecini anlatır mısınız?
Ülkemizde dünyaya gelen her bebeğe yenidoğan işitme taraması zorunlu olarak yapılmaktadır. Tarama ile risk grubunda olan/olmayan her bebeğe işitme taraması yapılmasındaki amaç, erken tanılama koşullarının sağlanmasıdır. İşitme taramasında işitme kaybı şüphesi oluşturan bir sonuçla karşılaşıldığında, odyologlar tarafından bebeğe davranım testleri ve objektif testler uygulanmaktadır. Yapılan testler neticesinde çocukta varolan işitme kaybı tespit edilir.
İşitme kaybı olan bebeğin ilk üç ay içinde tanılanması, altıncı aydan önce bebeğe cihaz uygulanıp hem işitsel hem de sözel eğitime başlanması bebeğin gelişimi için önemlidir. Şunu da unutmamak gerekir; yenidoğan işitme taramasından geçen bebeklerin postnatal dönemde ortaya çıkabilecek işitme kaybının erken  fark edilmesinde aileler önemli rol oynamaktadır. Ailelerin bilinçli olmaları ve çocuklarının gelişimlerini dikkatle takip etmeleri gerekmektedir.
  • Aileler erken tanılama için nelere dikkat etmelidir ?
Postnatal dönemde ortaya çıkan işitme engelleri dikkate alındığında erken tanılamada en büyük görev ailelere düşmektedir. Bir bebekte işitme kaybının tanınması için konuşmanın gelişimini izlemek doğru bir yöntem değildir. Aileler işitme engelini erken dönemde fark etmek için bebeğin/çocuğun insan-çevresel seslere reaksiyon verip vermediğine dikkat edilmelidir. Ayrıca, sesin kaynağına doğru yönelmeme, konuşan kişiye sürekli yakın olma veya yüzünü görme isteği, tekrarlayan orta kulak iltihapları, televizyonu yakın mesafeden izleme isteği, basit yönergeleri yerine getirememe, konuşma esnasında bazı seslerin atlanması ve akıcı olmaması, uzun süreli suskunluk anının olması, dikkat süresinin çok kısa olması, gürültülü ortamlarda konuşmaları anlamama, akademik performansta düşme, okuma sırasında kelime atlama, okumada güçlük, kalabalık ortamlarda bulunmaktan rahatsızlık duyma gibi durumların varlığında kulak burun boğaz hekimlerine başvurmaları gerekmektedir.
 
  • Tanılanmış ve cihazlandırılmış bebek/çocukların aileleri nasıl bir yol izlemelidir?
Öncelikle bu süreçte işitme engeli ile yeni karşılaşan ailelerin çocuklarına yardımcı olabilmeleri için durumu kabullenebilmeleri gerekmektedir. Kimi aileler bu duruma kolay adapte olurken, kimi ailelerin uyum süreci biraz daha zaman alıcı olabilmektedir. İhtiyaç duyan ailelerin, kabullenme sürecinde daha sağlıklı yol alabilmeleri için profesyonel bir destek almalarını önermekteyiz. 
Cihazların bakımı için cihaz firmasının uyarıları dikkate alınmalı, cihazın pili kontrol edilmeli ve cihaz temizliğine dikkat edilmelidir. Cihazdan maksimum fayda sağlanması için cihazın düzenli kullanılması gerekmekte olup bebeğin/çocuğun cihazını düzenli kullanımı sağlanmalıdır. Cihazlanma sürecinden hemen sonra bebeğin/çocuğun işitsel rehabilitasyon eğitimine başlaması gerekmektedir. İşitsel rehabilitasyon eğitimi odyolog, işitme engelliler öğretmeni ve odyoloji ve konuşma bozuklukları uzmanları tarafından verilmektedir. Çocuğun akademik gelişim, dil, motor, sosyal, vb. gelişim alanları da multidisipliner yaklaşım içinde, alandaki diğer uzmanlar ile birlikte desteklenmelidir. Bebeğin/çocuğun işitsel gelişimi ve genel gelişimi takip altında olmalıdır.